Trump’ın şahinleri Suriye'de neler yapabilir?

ABD Başkanı Donald Trump'ın ÇELİK ÇEKİRDEK KADROSU belli oldu. Bu kadroda, Ulusal Güvenlik Danışmanı, Dışişleri Bakanı, Savunma Bakanı, CIA İstihbarat Başkanı, BM Daimi Büyükelçisi, İsrail'e atayacağı Büyükelçi'nin, SİYONİST, İSRAİL HAYRANI, İRAN DÜŞMANI OLMALARI tehlikeli gelişmelerin habercisi olarak değerlendiriliyor. TRUMP'IN ŞAHİN SAVAŞ KARAKTERLİ OLUŞUNUN ORTADOĞU özelinde ne gibi gelişmelere yol açacakları derin analizlere konu oluyor. Trump'ın KADROSU'NUN Ortadoğu'da asıl hedefi ve özellikle İRAN, IRAK ve SURİYE'DE olası tavırları TÜRKİYE'yi çok yakından ilgilendiriyor. SURİYE'DE NELER OLABİLİR? Ortadoğu'da Türkiye'yi en çok ilgilendiren ülke olan Suriye. Trump halen, Yeni Centcom komutanını, Suriye özel temsilcisini seçmedi. Karanlık adam Brett McGurk ile çalışmaya devam edip etmeyeceğini de açıklamadı.
McGurk, Irak'ı parçalayan anayasayı ABD'nin Irak Büyükelçisi ve Centcom komutanı ile hazırlamıştı.
Yeni anayasa taslağını da cebinde gezdiriyor ve Centcom komutanı Lurılla ile Deyri Zor işgal bölgesinde sık sık görünüyor.

CIA BAŞKANINA DİKKAT
Trump, Tulsi Gabbbard'ı CIA Başkanlığına atadığını açıkladı.
Trump'ın onu tüm istihbarat örgütlerinin başına koordinatör ve politika belirleyici olarak getirdi.
Amerika aparatı, Suriye'de PKKYPG/ SDG'ye bundan sonra nasıl davranacak? Amerika'nın, ABD askerini Suriye'de işgal ettiği Deyri Zor bölgesinden çekmeyeceği değerlendirilirken Siyonist Netanyahu'nun da çok memnun olacağı belirtiliyor.
Bu bağlamda, Amerika'nın tetikçisi olarak SİYONİST İsrail'in Suriye'de ne yapmak istediğine de bakmakta yarar var. Siyonist İsrail'in Trump yönetimiyle tam bir paralellik içeren stratejileri aslında genel bir bütünün de parçasıdır. Bunun dışında İsrail'in Esat'la uğraşmaması dikkat çekiyor.
İsrail'in, Golan Tepeleri'ni işgali sürüyor. Netanyahu, ABD askerinin koruduğu PKK-YPG çapulcularını DAVUD KORİDORU inşa etmek için kullanmak istiyor.

İKİ KİRLİ PLAN
Deyri Zor, Golan Tepeleri, Lübnan'ın güneyinden Akdeniz'e indirecek Davud koridoru ile iki kirli planı devreye sokmayı hayal ediyor.
1) Suriye'nın kuzeyinde Deyri Zor'da inşa etmek için hayalini kurdukları PKK GARNİZONU.
2) Deyri Zor PKK kantonunu, gelecek yıllarda Irak'ın Süleymaniye bölgesiyle birleştirmek, Irak petrol ve gazını Davud Koridoru'ndan Akdeniz'e indirmek. İsrail'de Dışişleri Bakanı koltuğuna oturan Saar, geçen hafta "PKK bizim doğal müttefikimizdir. Azınlıkların birleşmesi gerekiyor. İsrail'in iletişim kurması ve ilişkilerini güçlendirmesi gerekiyor. Biz bölgede bir azınlığız, bu nedenle diğer azınlıklar müttefikimizdir" derken, kirli düşüncelerini açıklamıştı. ABD'nin yeni Savunma Bakanı Pete Hegzeth'in de göreve başlamadan, "Siyonizm ve Amerikancılık Batı uygarlığının ve özgürlüğün günümüzdeki cephe çizgisidir" demişti. Dışişleri, Savunma, Ulusal Güvenlik Danışmanının, İRAN DÜŞMANI karakteri, ilk hedefin İran olacağına dair düşüncelere ağırlık kazandırıyor. Unutmamalıyız ki ABD Ortadoğu'da her zaman Sünni-Şii dengesi gözetmiştir ve bir ülkede yaptığını başkasıyla tamamlamıştır. Bu durumda ABD istihbarat, Dışişleri ve Pentagon saçayağının önemli bir bölümü için İran'ı en azından eski sınırlarına geri yollamak olduğu belli. Amerika Başkanı en güçlü bombardıman uçakları B-52'leri Ortadoğu üslerine gönderdi. Trump'ın şahinleri fırsat olursa İran'ın nükleer hazırlıklarını sıfırlamayı, bir rejim değişikliğini ve en son aşamada ise Şii Hilalini parçalamayı da planladığı biliniyor.
Nitekim, ABD Başkanı Trump'ın Savunma Bakanı Hegseth, İran'daki tüm silah depoları ve tesislerinin bombalanmasını istediğini ifade ediyor. Dışişleri Bakanı Marco Rubıo, tam bir İran karşıtı ve bu ülkeye her türlü ambargo, yaptırım ve cezanın uygulanmasına taraftar.
Bu durumda, Rusya ve Çin ne yapabilir? Karşı çıkarlarsa, BÖLGESEL SAVAŞ RİSKİ olabilir.

İNGİLİZ BBC ANALİZ
Ortadoğu'nun her karışında İngiltere'nin parmağı var. Bu gerçek ışığında, İngiltere'nin dünya çapında yayın yapan BBC'nin yayınladığı, ABD SURİYE'DEN ÇEKİLİR Mİ? başlıklı analizine dikkatle bakmakta yarar var. Donald Trump'ın Beyaz Saray'a yeniden dönecek olması, Türkiye gibi ABD ile hem ikili hem de bölgesel açıdan yakın ilişkileri olan ülkelerde işbirliğinin nasıl gelişeceğine ilişkin beklentilerin dillendirilmesine neden oldu. Türkiye'nin beklentisi, Suriye'nin kuzeyindeki Amerikan askeri varlığının sonlandırması.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Örneğin Suriye'den ABD askerlerinin çekilmesi konusunu değerlendireceğiz" dedi. Suriye'de 2014'ten bu yana asker bulunduran ABD, SDG(PKK-YPG) ile ortaklık yapıyor. Amerikan basınında çıkan haberlerde bölgedeki asker sayısının 900 kadar olduğu, askerlerin birkaç farklı Amerikan üssünde barındıkları kaydediliyor. Türkiye, ABD'ye yönelttiği eleştirilerde, verilen zırhlı araçlar ve silahlar sonucu YPG'nin küçük ölçekli bir devletin sahip olacağı askeri güce sahip olduğunu, bunu da Kuzey Suriye'de kendi yönetimini kurmak için kullandığını vurguluyor. Kaynaklar, Trump'ın ilk dönemine göre kurumlar üzerindeki kontrolünün daha arttığı bir süreçte ABD başkanlığı yapacağını hatırlatıyor ve başta CENTCOM olmak üzere askerin çekilme yönünde alınacak bir karara karşı çıkıp çıkmayacağını tartışıyor. ABD'nin Suriye'deki askeri varlığının diğer bir amacı da ülke topraklarında askeri güç bulunduran Rusya ve İran'ı dengelemek olduğu kaydediliyor.
Amerikan askerlerinin çekilmesinin etkilerinin ne olacağı tartışılıyor.

SONUÇ
TÜRKİYE, DAVUD KORİDORU'NU DA PARÇALAYACAK.
Trump'ın şahin kadrosuna rağmen Türkiye, Amerika- İsrail PKK-YPG kirli planlarını paçavraya çevirmeye kararlı. Başkan Erdoğan- Türkiye, daha önce de, Irak'ın kuzeyi-Suriye'nın kuzeyi Tartus(Akdeniz) PKK koridorunu paçavraya çevirmişti. Türkiye, Amerika'nın Irak-Suriye bağlantılı Davud Koridoru kirli planını çok iyi okudu. Başarılı Irak Pençe- KİLİT operasyonları ile Irak Süleymaniye'ye yakın Bafel Talabani ile Suriye Deyri Zor PKK Kantonu bağlantısını kesti. Türkiye, Trump'ın kadrosunun, yeni Davud Koridoru'nun Suriye ayağını da muhakkak paçavraya çevirmeye kararlı.