Suriye Erdoğan’ı bekliyor Hakan Fidan Şam’a gidiyor
Suriye İdlip'te 27 Kasım gecesi başlayan olaylar Suriye'yi bir anda çok farklı yerlere götürdü. Suriye'de 13 yıllık iç savaşın ardından zalim Beşar Esad rejimi yıkıldı. Dünyanın gözü Suriye'de. Mezopotamya topraklarında dünyayı etkileyecek önemli olaylar yaşanıyor. Batının, Doğu'nun etkili ülkeleri Suriye'de gelişmeleri görmek için, sahada neler döndüğünü anlamak için diplomatik hamleler yaparken, istihbarat servisleri de gece gündüz faaliyetlerini sürdürüyor.
YENİDEN ŞEKİLLENİYOR
Evet. Mezopotamya topraklarında yaşananlara bakıldığında sıcak savaş, soğuk savaş hem yer üstünde, hem de yer altında yaşanırken, Başkan Recep Tayyip Erdoğan- Türkiye parlıyor. KİLİT ÜLKE olarak Ortadoğu jeopolitiğinin ANAHTAR ÜLKESİ konumunda tarihi gelişmelere imza atıyor.
Türkiye'nin gurur verici pozisyonunu Dünya söylüyor. Türkiye'nin etkin rolü, yaşanan olaylarla ilgili anahtar ülke olduğu dünya medyasında manşetlerde. İşte bu manşetlerle ilgili öne çıkan bir analiz. Ortadoğu'nun kılcallarında cirit atmakla biiinen İngiltere'de Müesses Nizamı'nın sesi olarak bilinen The Guardian gazetesi yayınladı: "TÜRKİYE DOLUNAYI YÜKSELİYOR" The Guardian gazetesi analizinde, Suriye'de Esad rejiminin devrilmesini giden gelişmelerde Türkiye'nin gücünden bahsedilirken, "Türkiye dolunayı yükselirken, Afrika Burnu'ndan Şam ve Afganistan'a kadar yeniden jeopolitiği şekillendiriyor" yorumu yapılıyor. Analiz ise şöyle: "ERDOĞAN ANKARA'YI BÖLGESEL GÜÇ MERKEZİ YAPTI." Erdoğan Ankara'yı bölgesel bir güç merkezine dönüştürürken, etki alanı artık bölgedeki tüm büyük güçleri çevrelemekte Türkiye'nin Suriye'deki başarısının etkileri Irak'ta da hissedilecek Türkiye'nin Suriye ve Irak'ın ötesinde, Afrika, Kafkasya ve Orta Asya'ya kadar nüfuz alanı bulunuyor. Özellikle Libya meselesine dahil olmasıyla Doğu Akdeniz'deki enerji dinamikleri içindeki etkisi de korunuyor.
TÜRKİYE KAZANDI
Önümüzdeki yıllarda, bölgedekı güç mücadeleleri Türkiye'nin kapsamı etrafında dönecek. Hem rakipler hem de müttefikler için soru artık Türkiye'nin bölgeye hakim olup olmayacağı değil, NASIL OLACAĞIDIR. Evet. Başkan Recep Tayyip Erdoğan tarihin doğru yerinde durdu. Türkiye kazandı. Her Türk'e, her Müslümana, her mazluma gurur veren bu başarı da aziz Türk Millletinin birlik ve beraberlik içinde oluşu ve siyası-ekonomik istikrarı oylarıyla sürdürmesinin büyük rolü bulunmaktadır. SURİYE ERDOĞAN'I BEKLİYOR. HAKAN FİDAN SURİYE'YE GİDİYOR. Günlerdir Suriye'den canlı yayın yapan Türk TV'lerinde, özgürlüğüne kavuşan Suriye halkının, "Erdoğan'ı bekliyor" taleplerini duymaktayız. Suriye Erdoğan'ı bekliyor. Suriye'de tarihi gelişmeler peş peşe yaşanırken dikkat çeken bir iddia basında yer aldı. Başkanımız Recep Tayyip'in başkent Şam'a tarihi bir ziyaret gerçekleştireceği konuşuluyor. İddiaya göre; Erdoğan, Esad rejimini deviren Milli Suriye Yönetimi lideri Ahmet el Şera ile bir araya gelmesi, Emevi Camii'ni ziyaret etmesi ve Türkmenlerle görüşmesi planlanıyor.
ŞAM'A ZİYARET
Başkan Erdoğan D-8 Kahire Zirvesi dönüşünde, Dışişleri Bakanı Fidan'ın Suriye'ye gideceğini açıkladı. Erdoğan, "Suriye'de yeni yönetimin özellikle ihtiyacı olan birçok unsur bulunuyor. Bu unsurlar konusunda da onları yalnız bırakmayacağız. Özellikle DEAŞ, PKK/YPG bunlarla mücadelede onların hiç yalnız kalmaması lazım. Yakında Dışişleri Bakanımız Hakan Fidan da oraya gidecek. Yeni yapılanmayı birlikte yapacaklar" diye konuştu. "Suriye'nin geleceğini temellendirecek, kapsayıcı bir anayasa yapmak ve siyasi sistem inşa etmenin de bu adımlar kadar gereklidir" diyen Erdoğan "Bu konuda başta Sayın Colani olmak üzere yeni Suriye yönetiminde yer alan isimlerle iletişimi başlatmış durumdayız" dedi. MİT Başkanı İbrahim Kalın'da 12 Aralık'ta Şam'ı ziyaret etmiş ve Emevi Camii'nde namaz kılmıştı. Türkiye, 14 Aralık'ta da Şam'daki Büyükelçiliği açmış, Büyükelçi atamıştı.
Başkan Erdoğan, D-8 Zirvesi'ne katılmak için gittiği Mısır dönüşü uçakta gündeme ilişkin önemli değerlendirmeler yaparak "PKKYPG YA TASFİYE OLACAK YA TASFİYE EDİLECEK" dedi.
UMUTLARI BOŞA ÇIKTI
Başkanımız Erdoğan, PKK/ YPG'nin umutlarının boşa çıktığını ifade etti: "Biz Suriye'de mevcut terör örgütlerinin etkisiz hale getirilme zamanının geldiğini de göstereceğiz. Bize sınırlarımızın güneyinden herhangi bir tehdidin bundan sonra gelmemesi için bunu yapacağız. Çünkü böyle bir riski kabullenmemiz mümkün değil. Terör örgütünün tek amacı hizmet ettikleri odaklara yaranmak olduğu için, yalnız kalmaya mahkumlar. Bu dün de böyleydi, bugün de böyle... Ancak yarınları olmayacak. Terör örgütü için yolun sonu görünüyor. Yıllarca bölgemizdeki halklara kan kusturdular.
Başta Kürt kardeşlerimiz olmak üzere, Türklere, Araplara ve nicelerine hayatı zehrettiler. Bölgenin geleceğinde teröristlere yer yok. Özellikle PKK terör örgütü ve uzantılarının raf ömrü tükenmiştir. Suriye'de sağlanacak güven ortamı, terör örgütlerinin militan teminini de engelleyecektir."Amerika Birleşik Devletleri'nde Donald Trump'ın görevi devralmasıyla birlikte yapacakları görüşmelerin çok önemli olduğuna değinen Başkan Erdoğan, şunları kaydetti:
"Ruslar, Suriye'deki büyükelçilik ve başkonsolosluklarını kapatmayı düşünmediklerini söylüyorlar. Bu da Suriye için bana göre bir zenginliktir. Diplomatik misyonların devamında fayda var. Beni en çok sevindiren şeylerden bir tanesi de gerek İslam dünyası gerekse Batı'dan birçok ülkenin artık Sayın Colani ile irtibatlarını geliştiriyor olmasıdır. Yeni dönemde Suriye, inşallah çok daha farklı bir şekilde ayağa kalkacaktır."
SONUÇ
İSRAİL İŞGALİ DURDURULMALIDIR. Başkan Erdoğan, "Yeni Suriye yönetiminin bir başka problemi de güneyde İsrail'in işgal alanını bu fırsattan istifade ederek genişletiyor olmasıdır" vurgulaması yaptı. Her zeminde İsrail'i köşeye sıkıştırmaya, hukuka uygun hareket etmeye zorlamayı sürdüreceklerini vurgulayan Başkan Erdoğan, KARARLI DURUŞUNU net şekilde ortaya koydu: "Suriye'deki durumdan kendisine fayda sağlamasının da önüne geçmek için uluslararası tüm mekanizmalar etkin bir şekilde kullanılmalı. İsrail'in, Suriye'nin topraklarını işgalinin kabul edilemeyeceği en gür şekilde ifade edilmeli. Yarın çok geç olmadan bölgemizdeki huzuru ve istikrarı sürekli tehdit eden İsrail saldırganlığına 'Dur' denilmeli Dün yaptığımız uyarılara kulak tıkayanlar, doğruları söylediğimizi bugün gördüler. Yarın pişman olmamak için bugün yaptığımız uyarıları dikkate alıp gerekli adımları atmalarını tavsiye ediyorum."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.