Bugün gündem toplantısında "Park yeri için tartıştığı kadının ayağını ezip kaçtı" haberini okuyunca daha önce pek çok kez yaşadığım trafik terörü olayları aklıma geldi. Terör kelimesini özellikle kullandım, çünkü terörün sözlük anlamı korku salma, yıldırma! Bu tip insanlar da trafik teröristi. Amaçları korku salmak, yıldırmak... Ama tüm terör olaylarında görüldüğü gibi teröristlerin çoğu insan hayatına kast ederek kantarın topuzunu kaçırıyor. Aydın'da yaşanan bu olay tam olarak kantarın topuzunu kaçıran bir trafik teröristinin hikayesi.
Karşıdan karşıya geçerken yolun yarısında yeşil yandığında üzerinize arabayı sürenler, yaya olduğunuz halde size sinirlenerek direksiyonu üzerinize doğru kıranlar da birer trafik teröristi.
MAGANDALIK FARKLI
Bir de trafik magandaları var. Onlar ise amaçsız... Yaptıkları şeyler, tamamen kabalık, görgü kuralı tanımamazlık, bilmemezlik.
Bunlara örnek vermek gerekirse, mahalle arasında yüksek sesle müzik açmak ve yüksek hızla gitmek, drift atmak, trafikte makas atmak, yağmurlu bir günde son hızla su birikintisine dalarak etraftaki yayaları baştan aşağı ıslatmak gibi.
CEZASI DAHA YÜKSEK
Bu iki kavramın birbirinden ayrılması ve cezasının da ona göre olması gerektiğini düşünüyorum. Sırf sinirlendin, korkutmak istedin diye bir insanın (ya da bir hayvanın) ayağının üzerinden geçip gitmenin cezası sadece trafik cezası olarak değil terör cezası olarak değerlendirilmeli ve böyle kişiler sonsuza kadar trafikten men edilmeli.
Çünkü bugün korkutmak için bir kadının ayağını ezen kişi başka bir gün arabasını sinirlendiği yayanın üzerine sürer.
ÖNCE EĞİTİM TABİİ Kİ
Tabii ceza kısmı işin sonucu ve en son kısmı. Bunun öncesinde ehliyet eğitimlerinde görgü kuralları, stres ve öfke yönetimi gibi derslerin mutlaka verilmesi ve kişinin bunlarla ilgili de bir takım testlerden geçmesi gerekiyor. Böylece hem magandalık hem de trafik terörizmi önceden önlenebilir. Buna rağmen bu davranışları gösterenler illa ki olacaktır. Bu kişiler de cezanın büyüklüğünden haberdar olmalı.
Kimsenin yaptığı yanına kar kalmamalı.
