Hiç aklımıza gelmezdi!
Asrın felaketini yaşıyoruz. Bir yandan derin acılarla sınanırken bir yandan da toplumun kutuplaşmış tarafları bile bu acılar karşısında buluşuyor. Samsun Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesi ekipleri, Malatya'da kaldıkları okuldan ayrılırken öğrenci ve öğretmenler için sınıfın akıllı tahtasına mesaj bırakmış. Mesajın başında, "Hiç aklımıza gelmezdi" diye başlayan bir cümle var. Özellikle o cümleden çok etkilendim. Evet, çevik kuvvet ekipleri genellikle toplumsal olaylarda görevli oldukları için pek de sempatik değildirler. Özellikle lise döneminin geçiş çağındaki gençler için. Aynı şekilde çevik kuvvet için de başında kavak yelleri esen liseliler pek sempatik sayılmaz. Hatta görevlerinin sertliği dolayısı ile çevik kuvvet ekiplerinin bir kalbi olduğu bile çoğu zaman unutulur.
6 Şubat'tan itibaren Malatya'nın Battalgazi ilçesindeki Ziraat Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi'nde konaklayan Samsun Emniyet Müdürlüğü Çevik Kuvvet Şubesi ekiplerinin sınıftaki akıllı tahtaya bıraktıkları notu aynen aktarıyorum...
'GÜNEŞİ TEKRAR GÖRECEĞİZ!'
"Sevgili kardeşlerimiz ve hocalarımız, Samsun Çevik Kuvvet olarak okulunuzda bir süre misafir olduk. Odalarınızı, sınıflarınızı, sıralarınızı kullandık. Bir sınıfın, bir sıranın hiç aklımıza gelmezdi bize bir yatak, bir sığınak, bir yuva olacağı. 6 Şubat 2023 tarihinde deprem olduktan sonra, 24 saat geçmeden Malatya'ya vardık. Yaşamı daha da zora sokan hava şartlarıyla ve hayatın bambaşka bir yüzü ile karşılaştık. Karşılaştığımız karanlık durumdan kurtulacağımız ve güneşi tekrar göreceğimiz o güzel günler için bir dakika düşünmeden çalışmaya başladık. O saatten itibaren çevremizde bulunan yardıma muhtaç her kim varsa elimizden ne geliyorsa yapmaya, devletimizin varlığını ve milletimizin yalnız olmadığını hissettirmeye çalıştık. Dördüncü günün sonunda ise siz değerli kardeşlerimizin okuluna geldik. Yeri geldi koliler taşıdık, yeri geldi temizlik yaptık. En önemlisi ise hayatlara dokunmak isteyen insanların, insani değerlere sahip bireylerin, dini, dili, milleti, ülkesi olmadığını, felaketlerin evrensel olduğunu ve aynı zamanda tüm insanlığı ilgilendiren olaylar olduğunu gördük. Uluslararası yardım kuruluşları, AFAD gönüllüleri ve ülkemizin birçok yerinden yardıma gelen insanların toplanma alanı, aynı zamanda da depremzedelerimizin kendini güvende hissettiği bir yuva oldu. Okulunuzla gurur duyun. Kardeşlerimiz; ulusal ve uluslararası yardım kuruluşlarına emeklerinden dolayı minnettarız. Ülkemizin ve dünyanın her yerinden gelen arama kurtarma ekiplerinin canlarımız için verdiği çabayı görseydiniz, AFAD gönüllülerinin uykusuz günlerine tanıklık etseydiniz, korkusuzca enkazların altına giren maden işçilerimizin, yorulmak nedir bilmeyen Emniyet Teşkilatımızın ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin emeklerini görseydiniz, eminim ki duygularınıza ve gözyaşlarınıza hakim olamazdınız. Duyguların en yoğun, gözyaşlarının en ağır olduğu dönemde bile Türk Devleti'nin ve milletinin kudretindeki birlik ve bütünlüğü ilk andan itibaren içten hissettik. Sadece insanın insana el uzattığı değil, arama kurtarma köpeklerinin de 'bir can kurtarmak' için verdiği çabayı asla unutamayız. Kardeşlerimiz ve hocalarımız; bazı meslekler vardır ki insanın hayatına dokunan... Çok şanslıyız ki, böyle bir meslek grubunun içindeyiz. Bu süreçte insanların hayatlarına dokunabildiysek, bir nebze de olsa insanlarımıza güç, moral, güven verebildiysek ne mutlu bize. Yeni sayfalar beyazdır. Al bayrağımızda bulunan hilal ve yıldızın sahip olduğu beyazlık asırlar boyu bizimle olsun. Hakkınızı helal edin, bizim hakkımız sonuna kadar helal olsun."
Önyargı denen illeti, insanın insana muhtaçlığı, acının buluşturduğu hayatlardan çıkarılması gereken dersler derken... Benim duygularım şelale oldu aktı... Bakalım siz ne hissedeceksiniz...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.