Depremin ilk günlerinde çekinerek de olsa çocuklara deprem görüntülerinin izletilmemesi ile ilgili yazmıştım. Çünkü o günlerde tüm kanallarda enkazdan çıkacak her canı umutla bekliyor, bu yüzden da arama kurtarma çalışmalarını dakika dakika takip ediyorduk.
O umutlu bekleyişin ardından çıkan son canlıdan sonra ise çok daha vahim görüntülerle yüzleştik.
EMPATİYİ BİLİYORSA
Daha sonra ise, evlerini, işlerini hatta sevdiklerini kaybeden pek çok aile, yeni bir hayat kurmak için diğer şehirlere dağıldı. Bizim televizyondan izletmeye çekindiğimiz görüntülere bire bir maruz kalan çocuklar, bizimkilerle bir araya geldi.
İşte bu noktada en büyük handikap çocukların birbiriyle empati kuramaması olabilirdi belki... Ama çocuğunuza depremi anlatmak için illa ki o görüntüleri izletmeniz gerekmiyor. Çünkü herhangi bir durumda empati kurmayı çocuğunuza öğrettiyseniz karşıda bir sorun olduğunu ve ona yumuşak yaklaşması gerektiğini anlayacaktır. Ama çocuk genel olarak başkalarının duygularını önemsemeyecek biçimde yetiştirildiyse görüntüleri de izletseniz pek bir şey fark etmeyecektir. Bu yüzden hala çocukların bu tür görüntülerden uzak tutulması gerektiğini savunuyorum.
İKİNCİL ETKİLENME
Bakın Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Songül Derin konuyla ilgili neler söylemiş: "Doğal afetlerin beklenmedik bir şekilde olması ve kontrol edilememesi kişilerin güvenlik ve kontrol duygularını bozmaktadır. Bir yandan evini, ailesini kaybetmiş depremzede çocuklar bazı psikolojik şikayetlerden dolayı hastaneye başvururken bir yandan da aslında o bölgede olmayıp bu durumu birebir yaşamamış ancak ikincil olarak etkilenmiş çocuklarda da birtakım şikayetler gelişebiliyor."