Yaşasın tıpların kardeşliği

Geleneksel, alternatif, tamamlayıcı, gözleme dayalı tıp... Şimdiye kadar modern tıp eğitimi almış doktorlar bu tip tedavi yöntemlerini şarlatanlık olarak görüyordu ve bu yöntemlerden medet umanları bir güzel azarlıyordu. Ama geçtiğimiz hafta uzun süredir ihmal ettiğim doktor kontrollerime gittim. Nörolojiden dahiliyeye kadar pek çok uzmana göründüm. Uzun zamandır doktora gitmemiş olmamdan mı kaynaklı bilmiyorum ama doktorların alternatif tıbba bakış açıları epey değişmiş. İlaç vermek yerine akupunktur ya da ozon tedavisi öneriyorlar.
Kimyasal değil bitkisel içerikli ilaç reçete ediyorlar.
Hem de öyle biri değil, hepsi!
3 BİN YILA UZANAN GEÇMİŞ
Tıbbın iki kutbunun birleşmiş olması bence umut verici, çünkü benim alternatiften çok geleneksel olarak adlandırmayı tercih ettiğim tıp uygulamaları çok eskiye dayanıyor.
Mesela akupunktur tedavisi yaklaşık 3000 yıl önce Çin'de geliştirilmiş. Sülükle tedavi anlamına gelen hirudoterapi ise antik çağlardan beri hekimler tarafından tedavi aracı olarak kullanılmış. Hacamat, Moğol tıbbında 2500 yıllık bir geçmişe sahip. Sistemli olarak ise ilk kez Eski Mısır'da kullanılmış. Bu yüzden modern tıptan önce kullanılan bu yöntemleri yok saymak pek akıllıca gelmiyor bana. Ayrıca ozon tedavisinin faydasına bire bir şahit olmuşluğum var. Alerji yüzünden sürekli sinüzit olan ve iki antibiyotiği birlikte kullandığı halde hiç iyileşemeyen kızım, 6 seans ozon terapiden sonra bir daha hiç antibiyotik kullanmadı. Artık modern tıp da kabul ettiğine ve nöroloji doktoru önerdiğine göre gidip akupunktur yaptırabilirim. Yaşasın geleneksel ve modern tıp kardeşliği.