Pazar günü demokratik bir ülke olarak seçime gittik. Hepimizin bir oy hakkı vardı ve herkes tercihini yaptı. Nasıl yönetilmek istediğimizi o zarfların içindeki pusulalara işaretleyip vatandaşlık hakkımızı kullandık. Seçimin sonuçları istediğimiz gibi oldu ya da olmadı. Ancak ertesi gün depremzedelerle ilgili yapılan paylaşımları görünce şok oldum. Kimi, yaptığı yardımları haram zıkkım etmiş, kimi 'oh iyi oldu onlara' minvalinden bir şeyler yazmış. Yardım Allah rızası için yapılır bir. Seçim ve doğal afet çok farklı iki olgudur bu iki. Kimse kimseyi yardıma zorlamadı bu üç. Ve her an bir depremin bizim başımıza da gelmeyeceği konusunda hiçbir garantimiz yok bu da dört.
NE FARKIMIZ KALDI Kİ!
Bu yorumları yapanların çoğu, açık saçık giyindiğiniz için 'Allah size ceza veriyor' zihniyetine kızan, onları insanlık dışı düşünmekle suçlayan kişiler. Peki sizin onlardan ne farkınız kaldı? Ya da depremi siyasi malzeme olarak kullanıyorlar diye kızdıklarınızdan ne farkınız var? Olaylara kendi açısından bakıp da haktan, adaletten, insanlıktan, bahseden insanların, merhametten önce empati yeteneğini geliştirmesi gerekiyor. Siyasi kazanım ve kayıplarınızın hiçbiri sevdiklerinizi kaybetmekten daha acı verici değil. Oturduğunuz yerden "Ah, vah, yazık" diye gönderdiğiniz üç beş kuruşla hayata dönemeyecek kadar yerle bir oldu dünyaları. Bu yüzden hiçbirimiz onların ne hissettiğini, nasıl düşündüğünü bilemeyiz. Ayrıca herkesi aynı kefeye koymak, senin gibi düşünmeyeni 'tü kaka' ilan etmek bizi ayrıştırmaktan başka bir işe yaramaz ve yaramayacak.