• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Kent ormanı rüyası nasıl kabusa döndü? BURCU ILGIN

Kent ormanı rüyası nasıl kabusa döndü?

burcu.ilgin@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 29 Haziran 2023, 21:06

Bayramda İzmir'de kalmanın en güzel tarafı kenti sükunet içinde yaşayabilmek. Evet İzmir boşaldı, meydan bize kaldı. Trafik derdi yok, parklar, bahçeler sakin ve huzurlu... Biz de bu boşluğu fırsat bilerek normalde çok kalabalık olduğu için gitmeyi tercih etmediğimiz İnciraltı Kent Ormanı'na gidip içimize biraz iyot kokusu çekerek, iki yeşillik görerek ferahlayalım istedik.

TAK SEPETİ KOLUNA
Çocuklar patenlerini, bisikletlerini aldı, biz hamağımızı... Yanımıza içeceklerimiz ve biraz da aperatif yiyecekle kent ormanının yolunu tuttuk. Otoparkın boş halini görünce "Oh ne güzel, tam düşündüğümüz" gibi deyip sevine sevine eşyaları arabadan indirdik. Tabii piknik sepeti, patenler, bisikletler, örtüler, toplar vs. vs...
Mutlu mutlu sahil yolunu tuttuk ki çok büyük bir sürprizle karşılaştık.

Otopark çıkışını sahile bağlayan kötü bir yol vardı. Her seferinde geçişi zorluyordu ama yine de kısa mesafe olduğu için iyiydi. Artık o kötü yolun da kapatıldığını ve çok uzun bir şeritte çitlerle çevrildiğini görünce başımdan aşağı kaynar sular döküldü.

İKİ KÖTÜ SEÇENEK
Otoparktan sahile gitmek için iki yol vardı. Giderken çitlerin makul bir yerde kesileceğine inanıp sağ tarafa yöneldim ve sonunda kent ormanı sınırından çıkıp diğer kapıdan girmek zorunda kaldım. Ki bu kapıdan araç girişi yok. Var da sadece izni olanlara! "Ne var canım, yürüyüş olmuştur işte" diyenlere, yukarıda bir kısmını saydığım eşyaları hatırlatmak isterim. Ki buraya herkes piknik yapmaya, bazen de mangal yakmaya ellerinde bolca eşya ile geliyor.
Dönüşte diğer seçeneği kullanıp ormanın içinden geçtik. Burada ise karanlık olduğu için nerenin yol olduğunu bir türlü bulamadığımızdan telefonun ışığıyla yol almaya çalıştık. Sinir ve stresle başladığımız akşam keyfimize bir de sinekler eklenince çok şenlikli bir gece oldu doğrusu!
Sinek meselesi bu günlerde İzmir'in en büyük belası durumunda zaten. Üstüne bir de bu kötü sürpriz eklenince güzelim kent ormanı rüyası kabusa dönüştü.

HORTİKÜLTÜREL TERAPİ
Meğer burası geçen yıl Mayıs ayında açılan hortikültürel terapi bahçesiymiş.
(Hortikültürel terapi, çocuk ya da yetişkin fiziksel veya zihinsel engelliler ile herhangi bir nedenle hastanede tedavi gören her yaş gurubu bireyin iyi olma halini destekleyen bitki, toprak ve doğa gibi elemanlara dayalı bir tedavi edici, eğitici ve geliştirici aktiviteler bütünü).

AMAÇ VE ÇÖZÜM NE?
Peki engelleri kaldırmak için yaptığınızı iddia ettiğiniz "hizmet" tüm vatandaşları engelliyorsa bu doğru bir hizmet olabilir mi? İzmirlilerin elindeki tek deniz ve orman keyfi yaşanan yere geçişi engellemek, engelleri kaldırmak sayılır mı? gibi sorular kafamda dönerken İzmir Büyükşehir Belediyesi'ne soruyorum... İzmirli, kent ormanına gitmekten yılsın diye mi uğraşıyorsunuz? Göstermelik bir hizmetle insanları kent ormanından soğutmak mı istiyorsunuz? Kent ormanı ile ilgili farklı planlarınız mı var? Nedeni tüm bunlar değilse yakın tarihte otoparktan sahile geçişi kolaylaştırmak gibi bir projeniz var mı?
Bakalım sorularımızı bir duyan olacak mı?

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.