Salihli'de yaşayan bir hayvanseverin başına gelenler beni insanlık adına bir kez daha utandırdı. Sokaktaki sahipsiz, ağzı dili olmayan, ihtiyacını söyleyemeyen, o zavallı canları sabah akşam besleyen vatandaşlar canilerin hedefi oluyor. Nazire hanım insanlığının gerektirdiği vicdani görevini yaptığı sırada beslediği köpeğe açılan ateş arasında kalıyor. Beslediği köpeğe, 10 saçma isabet ediyor. Yine vicdanlı vatandaşlar tarafından tedavi için belediyenin Sokak Hayvanları Tedavi ve Rehabilitasyon Merkezi'ne götürülüyor ama tüm müdahalelere rağmen kurtarılamıyor.
SUÇU İNSANLIĞI
Nazire Albaş "Saat 21.00 sıralarında bölgedeki sokak hayvanlarını besliyordum. Yemek verip 2 veya 3 adım ilerledikten sonra sokak hayvanlarına ateş açıldı. Yaralanan köpek hemen tedavi altına alındı ancak kurtarılamadı. Gerçekten çok üzgünüm. Bu saçmalar bana da isabet edebilirdi. Sorumluların tespit edilmesi için şikayetçi oldum" sözleriyle olayı anlatıyor... Bu sözler benim kanımı dondurdu. Köpeğin suçu sokakta olmak ve insana muhtaç olmak Albaş'ın suçu ise insanlık görevini yapmak.
DİĞER TÜRLÜSÜ CANİLİK
Aslında bu duyarlı vatandaşlara hayvansever denmesi bana bir garip geliyor. Çünkü size muhtaç bir cana kayıtsız kalamamak tamamen insani ve vicdani bir duygudur. Hayvan sevmeseniz bile aslında yapmanız gerekendir. İnsan olmanın şartıdır. Onları görmezden gelmek vicdansızlıktır. Sana hiçbir zararı olmayan bir canlıya saldırmak ise caniliktir. Saldırdığın canlının hayvan olması bu kavramın içeriğini değiştirmez. Ki onları malımızı koruması için evcilleştirerek doğal yaşam alanlarından uzaklaştıran, sonra da sokağa atan biz insanlar, onları öldürme hakkına hiç mi hiç sahip değiliz!