Ben ezildim o rahat etsin!
Yazlık beldelerde yapmayı en sevdiğim şeylerden biri pazara gitmek.
Bahçeden meyve sebzeleri görünce çılgına dönüyorum.
Evde var yok demeden gördüğüm her şeyi almak istiyorum. Minik tatilimde markete giderken pazar kurulduğunu görünce hemen girdim. Mısır, domates, meyve ne varsa topladım.
Hele o domatesler, dolmalık biberler...
Dolmalık biber alırken tizden bir erkek sesi bağırıyor taze salatalıklar bahçeden, abla buyur buradan... Kafamı kaldırıp baktım. 10 yaşlarında bir erkek çocuğu...
Onun davetine icabet etmemek olmaz.
Hemen yöneldim o tezgaha... Yazın en sıcak gününde takmış beline önlüğü, babasına yardım ediyor.
Babasına dedim ki, "Ne kadar güzel evlat yetiştirmişsiniz size yardım ediyor." Adam bana dik dik baktı ve çocuğu da azarladı.
Ben şok.
HANGİSİ DOĞRU?
Hem kötü bir şey mi söyledim diye hem de bazı insanlar ellerindekinin kıymetini bilmiyor diye hayıflandım.
Çünkü bir kapıyı bile açmaktan aciz, anne babası yardım istediğinde duymazlıktan gelen ve bu hareketi 'ergendir ne yapsa yeridir' diye karşılanan o kadar çok çocuk var ki...
Ben bu konuda uzman değilim ama görüyorum. Bu pazarcı çocuk hayatı öğreniyor hem de en sertinden. Ancak sevgi saygı eksikliğini hep kalbinin bir köşesinde hissedecek. Belki çok başarılı olacak hayatta ama hiç takdir edilmediği için hiçbir başarı yetmeyecek.
Saygısız ve kötü davranışları hep mazur görülen, bir bahaneyle olumlanan çocuklar ise başarısızlık ve tembellik sorunlarıyla karşılaşacak.
Ama bu konunun asıl birbiriyle bağlantılı kısmı da şu ki, bu hor görülüp takdir edilmeyen çocuklar, yetişkin olduklarında genellikle "Ben ezildim, o rahat etsin" diye düşünerek o saygısız ve başarısız çocukları yetiştiriyor maalesef.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.