Türkiye'de her bölgenin bir Paris'i vardır. Güneydoğu'nun Paris'i, Doğunun Parisi... Ege'nin Paris'i de İzmir oldu, hem de bilin bakalım hangi sebeple? Fareler! Her yıl Paris'i basan fareler, mutlaka gündemimize düşüyor.
Şehrin Paris hayranı yöneticileri, sonunda İzmir'i Paris'e benzetti ama yanlış konuda... Su baskınları, çöpler ve koku sorununun yanında artık bir de fare sorunumuz var, hoş geldiniz Paris'e... Uzun zamandır şehrin sokaklarında farelerin cirit attığını duyuyorduk ama son örnek artık es geçilecek gibi değil.
KEDİ SANILACAK KADAR BÜYÜK
Olay, önceki gün sabah saatlerinde Karşıyaka ilçesi Dedebaşı Mahallesi'nde yaşanıyor. Kaldırımda oturan 75 yaşındaki kadın arkasında dolaşan ve uzaklaştırmak için elini arkaya doğru attığı hayvan tarafından ısırılıyor. Can havliyle bulunduğu yerden ayağa kalkan ve kendisini ısıran canlının fare olduğunu görerek paniğe kapılan kadın hemen Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne götürülüyor ve burada kadına tetanos aşısı vuruluyor.
Hastanede aldığı tepki ise "Korkma bir şey olmaz!" Demek ki hastaneye fare ısırığı ile başvuranlar da epey fazla ki sağlıkçılar fare ısıran kadına bu cevabı verebiliyor.
Kadın önce arkasındaki hayvanın kedi olduğunu sanmış, bir düşünün kedi boyutundaki fareyi hem de gündüz vakti.
Aynı şey orada "Hiçbir şey olmaz" diyen sağlıkçının başına gelseydi tepkisi yine böyle olur muydu bilmiyorum.
KONUNUN TAKİPÇİSİYİZ
Bunların asıl ismi fare değil ve bu hayvanlar lağımda yaşıyor. Bu yüzden veba, kuduz da dahil olmak üzere pek çok hastalığın taşıyıcısı. Ortaçağ'da bu hayvanlar yüzünden nüfusun yarısının vebadan kırıldığını düşünürsek nasıl "Bir şey olmaz" diye bir yanıt verilebildiğini anlayamıyorum.
Şimdi kentin yöneticilerinin vereceği tepkiyi bekliyorum. Onlar da bir şey olmaz mı diyecek, yoksa bu fare sorununa bir çözüm getirmek için hemen çalışmalara başlayacaklar mı, göreceğiz.
Hiç merak etmeyin, gazete olarak hemşerilerimiz ve kendi adımıza bu konunun takipçisi olacağız.
