Pazar Günü Çeşme'deydim. Hava da mükemmeldi. Satranç sporcusu kızlar ise havadan da güzeldi. Eski bir kilise olan Aya Haralambos Kültür Merkezi'ndeki turnuva alanına vardığımızda ilk işimiz telefonlarımızı sessize almak oldu. İçeride onlarca sporcu olmasına rağmen çıt çıkmıyordu.
Çünkü tüm kızlar dikkatlerini vermiş karşısındakini hamleleriyle mat etmeye çalışıyordu. Onları satranç oynarken izlemek çok büyük keyif olsa da ödül töreninde yaşadığım gururu anlatmam imkansız. Sanki hepsi benim kızımdı.
Hepsiyle ayrı ayrı gururlandım.
UMUDA ÇİÇEK AÇTIRIYOR
6-7 yaşındaki kız çocuklarının gözlerindeki zeka pırıltısını gördüğünüzde geleceğe olan umudunuz yeşermeyi bırakın çiçek açıyor. Hepsi ayrı ayrı değerli, bu zeki kızların arasında hikayeleriyle beni ağlatanlar oldu. Onların hikayelerini sonra uzun bir röportajda paylaşacağım ama hepsinin ortak noktası azim. Satrancın hayatına kattığı en önemli şeyin düşünme, zaman yönetimi ve bir sonraki hamleyi tahmin edebilme olduğunu söyleyen kızlar asla yenilgiyi kabul etmiyor. Hem de sadece satranç tahtasında değil hayatta da... Hayatın tüm acılarına, engellerine rağmen yapıyorlar hamlelerini...
400 BİN LİSANSLI SPORCU
Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı da bir kadın. 2012 yılında federasyonun ilk kadın başkanı olma gururunu yaşamış.
Kendisi de kızlar için çok güzel bir örnek. Federasyon Başkanı Gülkız Tulay, kadınların satrançtaki başarısını çok güzel anlattı. Size onun konuşmasının bir bölümünü aynen aktarmak istiyorum... Tulay, büyük sorumluluğumuz ve de hedefimiz vardı diyerek başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: Türkiye'deki genç kızlarımıza rol model olabilmek ve Türkiye'de satranç sevgisini büyütmek. Altyapıya yaptığımız yatırımlarla büyüdük. Bugün bunu gururla da söylüyorum ki başardık. Türkiye satrancı seviyor. Dünyada Türk satrancı, Türk yıldızlarının başarısı konuşuluyor. Lisanslı sporcu sayısında 1 milyon 200 bin kişiyle tüm dalların önündeyiz. Düşünün 2012 yılında 189 bindi bu rakam. Kadın sporcu sayımız ise 47 bin civarındaydı. Şimdi ise 400 bine yaklaşan lisanslı kadın sporcu sayısı ile de tüm spor dallarının önündeyiz.
Satranç büyük bir aile. 24 bin 800 kadın antrenörümüz ve 3 bin 230 kadın hakemimiz var. Ünvanlı kadın sayımız her geçen gün artıyor. Avrupa'nın örnek ülkesiyiz.
Gururla izlediğimiz kadın ustalarımız var, gençlerimiz turnuvalarda rüzgâr estiriyor.
Arnavutluk'ta düzenlenen Avrupa Okullar Satranç Şampiyonası'nda, 6 Avrupa şampiyonluğu, 4 gümüş, 5 bronz olmak üzere kazanılan 15 madalyanın 5'inde ve "Türkiye Avrupa'nın en başarılı ülkesi" ünvanında onların imzası var. Sayısız şampiyonada varlar. Türk satrancının başarı hikayesinde biz varız. Yönetim kurulumuzda 6 kadın üyemiz var. Federasyonumuzda her üç çalışanımızdan birisi kadın. Başarı hikayemizi büyütmek için çalışıyoruz."
RÜZGAR GİBİ ESİYORMUŞUZ
Bu arada Türkiye Kadınlar Satranç Şampiyonası'na 15 yıldır aralıksız destek veren Arzum markasını da tebrik etmeden geçmek istemedim. Çünkü destekçilerin sporcular için ne kadar önemli olduğunu iyi biliyorum. Voleybol ve futbolu çok konuşuyoruz ama Türk kadınlarının satrançta da dünya çapında rüzgar gibi estiğini yeni öğrendim. Helal size kızlar...