10 ayda 2 milyon TL kazanabilir misiniz?
ABD'de yazılım ajansı sahibi bir milyoner, pandemi sürecinde her şeyini kaybeden arkadaşlarına destek olmak için bir sosyal deney başlatıyor.
Amacı da milyoner olmak için şans ya da aile parasının gerekli olmadığını, sadece çok çalışmanın yeterli olduğunu kanıtlamak. Bunun için sahip olduğu tüm varlıktan bir yıllığına vazgeçip sıfırdan yeni bir iş kuruyor. 1 yılda 1 milyon dolar kazanmak için başlattığı deneye 'Milyon Dolarlık Geri Dönüş Mücadelesi' adını veriyor.
SIFIRDAN BAŞLAMAK
Evi de dahil her şeyden vazgeçtiği için başlangıçta evsiz biri gibi sokakta yaşıyor.
İnternetten mobilya satışında alıcı ve satıcı arasında aracılık ederek ilk beş günde kendine bilgisayar alacak kadar, iki hafta içinde bir ofis alanı yaratacak parayı kazanıyor. Bir ay sonra da kendi yerini kiralıyor. Üçüncü ayında sosyal medya yöneticisi olarak çalışıp kendine bir kahve markası bile yaratıyor.
Dördüncü ayında babasına kanser teşhisi konulduğunu öğrense de deneye devam ediyor. Kendi sağlığı alarm vermeye başlayınca işler değişiyor. İki otoimmün hastalık ve eklemlerini etkileyen başka bir hastalığı olduğu için mücadeleyi 60 gün kala bırakıyor. Bu süreçte 1 milyon dolar değil, 64 bin dolar kazanabildi.
KAYIP MI, KAZANÇ MI?
Bu sosyal deneye iki açıdan bakmak mümkün. "Milyoner evsizliğe 10 ay dayanabildi", "1 milyon dolarlık hedefine ulaşmayı bırak, yaklaşamadı bile" yani kısaca "KAYBETTİ" diyebiliriz. Ya da "Rahat hayatını bırakıp elini taşın altına koydu", "10 ayda sıfırdan bir marka yaratıp, 64 bin dolar KAZANDI" da diyebiliriz. Tamam bir yılda 1 milyon dolar fazla iddialı bir hedef ama buna teşebbüs edebilmek bile büyük bir başarıyken milyonerimiz 10 ayda sıfırdan 64 bin dolar yani 2 milyon Türk lirası gibi yüksek bir miktara ulaşmayı başarmış. Bırakın sıfırı, ailesi tarafından desteklenen pek çok insan bile bu paraları ömrü boyunca kazanamıyorken olaya kaybetti diye bakmak işin kolayı! Negatif açıdan bakmak insana sadece kaybettirir. Güven kaybettirir, para kaybettirir hatta tümüyle savaşı kaybettirir... Velhasıl, baktığınız pencere manzaranızı tamamen değiştirebilir.
Amacı da milyoner olmak için şans ya da aile parasının gerekli olmadığını, sadece çok çalışmanın yeterli olduğunu kanıtlamak. Bunun için sahip olduğu tüm varlıktan bir yıllığına vazgeçip sıfırdan yeni bir iş kuruyor. 1 yılda 1 milyon dolar kazanmak için başlattığı deneye 'Milyon Dolarlık Geri Dönüş Mücadelesi' adını veriyor.
SIFIRDAN BAŞLAMAK
Evi de dahil her şeyden vazgeçtiği için başlangıçta evsiz biri gibi sokakta yaşıyor.
İnternetten mobilya satışında alıcı ve satıcı arasında aracılık ederek ilk beş günde kendine bilgisayar alacak kadar, iki hafta içinde bir ofis alanı yaratacak parayı kazanıyor. Bir ay sonra da kendi yerini kiralıyor. Üçüncü ayında sosyal medya yöneticisi olarak çalışıp kendine bir kahve markası bile yaratıyor.
Dördüncü ayında babasına kanser teşhisi konulduğunu öğrense de deneye devam ediyor. Kendi sağlığı alarm vermeye başlayınca işler değişiyor. İki otoimmün hastalık ve eklemlerini etkileyen başka bir hastalığı olduğu için mücadeleyi 60 gün kala bırakıyor. Bu süreçte 1 milyon dolar değil, 64 bin dolar kazanabildi.
KAYIP MI, KAZANÇ MI?
Bu sosyal deneye iki açıdan bakmak mümkün. "Milyoner evsizliğe 10 ay dayanabildi", "1 milyon dolarlık hedefine ulaşmayı bırak, yaklaşamadı bile" yani kısaca "KAYBETTİ" diyebiliriz. Ya da "Rahat hayatını bırakıp elini taşın altına koydu", "10 ayda sıfırdan bir marka yaratıp, 64 bin dolar KAZANDI" da diyebiliriz. Tamam bir yılda 1 milyon dolar fazla iddialı bir hedef ama buna teşebbüs edebilmek bile büyük bir başarıyken milyonerimiz 10 ayda sıfırdan 64 bin dolar yani 2 milyon Türk lirası gibi yüksek bir miktara ulaşmayı başarmış. Bırakın sıfırı, ailesi tarafından desteklenen pek çok insan bile bu paraları ömrü boyunca kazanamıyorken olaya kaybetti diye bakmak işin kolayı! Negatif açıdan bakmak insana sadece kaybettirir. Güven kaybettirir, para kaybettirir hatta tümüyle savaşı kaybettirir... Velhasıl, baktığınız pencere manzaranızı tamamen değiştirebilir.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.