İzmir'de geçen yıl 15 yaşındaki bir çocuk babaannesini öldürmüştü. Aynı yaştaki arkadaşıyla işbirliği yapan torun, zavallı kadını 17 yerinden bıçaklamıştı.
Çocuk sanıklar geçtiğimiz günlerde üçüncü kez hakim karşısına çıkmış.
Torunun ifadesi korkunç... Demiş ki, "Annemle çok uğraştığı için babaanneme kin duyuyordum." Eğer çocuğa avukatları söyletmediyse bu cümle çok şey anlatıyor.
Ülkemizde yüzyıllardır süregelen gelin kaynana çatışmasının varabileceği boyutu göstermek açısından örnek olay niteliğinde.
ÖMÜR BOYU TRAVMA
Bu olay çok uç, evet. Annesiyle babaannesi anlaşamayan her çocuk babaannesini kesmiyor buna da evet. Amaa yine de çocuk yetiştirirken ne kadar özenli olmamız gerektiğini gösteriyor bize. Karısı ve annesi arasındaki bağı kuramayan adamlar, kocasından alamadığı sevgiyi oğlunda arayan kadınlar hem kendi hayatlarını hem de kendilerinden sonraki neslin hayatını mahvediyor.
Cinayet işlemeseler bile böyle bir ortamda büyüyen çocuklar bu travmaları ömürleri boyunca sırtında yük gibi taşıyor.
Belki evlilikten korkuyorlar, belki iletişim kuramıyorlar ya da vicdansız biri olup çıkıyorlar. Halbuki geniş aile olmak ne kadar güzel. Aslında bizim toplumumuzun en güzel tarafı geniş aile... Keyifli sofralar kurmak, eğlenceli buluşmalar yapmak yerine niçin zor olanı seçip kavga ediyoruz?
Anneler sevgiyle baktıkları evlatlarını günü geldiğinde uzaktan izlemeyi, sadece ihtiyacı olduğunda yanında durmayı bilmeli.
Evladının birey olmasına izin vermeli.
Yoksa bu çatışma hiç bitmez.