Karanlık, enerjik ve eleştirel
2015 yılında kendi adlarını verdikleri ilk albümleriyle müzik çevrelerinde beğeni toplayan İngiliz alternatif rock grubu Nothing But Thieves, yeni EP'leri 'Whats Did You Think When You Made Me This Way'i sessiz sedasız dijital ortamlarda yayınladı. Dört parçadan oluşan bir EP'ye göre oldukça uzun bir albüm ismi seçen alternatif sahnenin sevilen grubu, yaptıkları bu seçimle ironik bir espri mi yaptı bilemiyorum ama "en uzun albüm ismi" rekorunu kırmış olabilirler.
MUSE ETKİSİ
Çıkış yaptıkları ilk albümün ardından 2017'de raflardaki yerini alan 'Broken Machine' ve farklı dönemlerde kendilerini hatırlattıkları teklilerle dinleyici kitlesini genişleten ekibin ilk çalışmalarında Muse esintileri gözden kaçmıyordu.
Öte yandan, grubun solisti Conor Mason'ın, The Neighbourhood'un vokalisti Jesse Rutherford'a hem ses hem de yorum olarak dikkat çeken benzerliği, eleştirileri de beraberinde getirmişti. Daha sonraları Muse ekibinin Nothing But Thieves'e destek veren isimlerden biri olduğunu öğrendiğimde benim için taşlar yerine oturmuş oldu.
Müzikal kariyerinin başında olan birçok müzisyen ve grubun aldığı "taklitçi" eleştirisine Mason ve arkadaşları da maruz kaldı fakat her albüm ve teklide üstüne koyarak yola devam ettikleri de inkar edilemez.
YÜKSEK ENERJİ
İngiltere Essex çıkışlı dörtlü, adını yazarken yorulduğum yeni EP'lerinde yer verdikleri dört parçada da ayrı bir hikaye anlatıyor.
Elektronik ve progressive etkileşimlerin devam ettiği yeni parçalarda Dominic Craik klavye ve gitarda enerjiyi yüksek tutmayı başarıyor. Philip Blake'in yazdığı bass riff'leri ise, grubun olgunlaşan müziğiyle paralel bir çizgi çiziyor. İçlerinde en çok övgüyü hak eden ise çarpıcı vokaliyle Conor Mason. 26 yaşındaki müzisyen elbette izinden gittiği meslektaşlarından feyzalsa da, taklit yaptığı yönünde yapılan eleştirileri hak etmiyor.
Medya ve popüler kültür üzerinden egemenlere getirilen eleştirel tavırla gönlümü kazanan 'Gods' ve eğlenceli ama bir o kadar da karanlık bir atmosfere sahip 'Forever & Ever More', EP'nin en nitelikli parçaları.
Muse, The Neighbourhood ve Foals gibi grupların yaptığı müziği sevenler için Nothing But Thieves'in iyi bir alternatif olduğunu söyleyebilirim.
CANLI MÜZİK PAZARI BÜYÜYOR
Müzik dünyasının önümüzdeki yıllarda alacağı aksiyonları merak edenler için PricewaterhouseCoopers'ın yaptığı araştırma ilgililerine çarpıcı sonuçlar sunuyor. Londra merkezli kuruluş, canlı müzik piyasasının önümüzdeki 4 yıl boyunca yıllık ortalama %3,3 büyüyerek 2022'de piyasadan 30 milyar dolarlık bir ciro sağlanacağını öngörüyor. Tabii ki pastanın büyük kısmı bilet satışlarından elde edilen kar olacak. Dünya genelinde konser veren yüzlerce grup ve müzisyenin yer aldığı bu organizasyonlarda, para kazandıranların yeni yıldızların olduğunu düşünüyorsanız yanılıyorsunuz.
30 milyar dolarlık cironun %80'ini bilet satışları sağlarken, bu biletlerden elde edilen karın büyük kısmını ise, Guns N' Roses, Metallica ve Rolling Stones gibi efsanelerin dünya turneleri oluşturuyor.
BEKLENEN VEDA
Yayımlanan raporun dikkat çeken başlıklarından bir diğeri de, elektronik dans müziğin önümüzdeki yıllarda pastadan daha çok pay alacağı yönünde. Her geçen gün serbest düşüşünü devam ettiren fiziki albüm (CD) satışları ise, önümüzdeki yıllarda da yok oluşa biraz daha yaklaşacak.
Bu düşüşün ana sebebi olan dijital müzik platformlarının yükselişi de devam edecek. Sunulan rapor gösteriyor ki, CD'ler yakın gelecekte yeni albümleri kucaklayamayacak ve dijital dünyanın midesinde yok olup eski bir teknoloji olarak hatırlanacak.
Binlerce şarkıyı el kadar cihazlarda saklamak ve dijital kütüphanelerin onlarca avantajından faydalanmak hoşuma gitse de, fiziksel albümlerin nostalji olarak kalacağını düşünmek üzmüyor değil.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.