Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Ağustos ayı "Dış Ticaret İstatistikleri" sonuçlarını yayımladı.
Verilerden hem ihracat hem de ithalatın gerilediğini gözlemliyoruz. Beklediğimiz sonuç diyebiliriz. Geçen yılın yüksek büyümesinden sonra baz etkisinin devreye girmesi ve yazın başlayan türbülans dış ticaret hacminin daralmasına neden olacaktı.
Nitekim ihracat yüzde 6,5, ithalat ise yüzde 22,7 aşağı geldi.
İthalatın ihracattan daha fazla düşmesi doğal olarak dış ticaret açığının azalmasına da olumlu yönde katkı yapmış. Aylık bazda dış ticaret açığının 2,4 milyar Dolara inmesi ile yılın geride kalan 8 ayında toplam açık 49 milyar Dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Ağustos ayı katkısına rağmen yıllık bazdaki açık geçen senenin eş dönemine göre halen daha yüksek düzeyde seyrediyor.
Büyük olasılıkla yılın kalan 4 ayında da düşüş trendi sürecektir. Kurların belirgin bir şekilde yükselmiş olması ihracatta Türk firmalarının rekabet gücünü artıracak bu da ihracatı ivmelendirecektir.
Yine de dış ticaret açığının geçen yılla aynı düzeylerde gitmesi cari açık sorununu gündemde tutacak gibi görünüyor.
TÜKETİM MALLARI AZALMIŞ
Dış ticaret verilerinden dikkat çekenler şöyle;
Toplam ithalat içinde nihai tüketim malların payının azalmış. Geçen yılın eş döneminde nihai tüketim malları ithalatı toplam ithalat içinde yüzde 12,1 civarında iken bu yıl aynı oran 10,7'e gelmiş.
Toplam ihracatta önemli paya sahip Avrupa ülkeleri Ağustos'ta Türkiye'den yaptıkları ithalatı biraz düşürmüşler.
AB'ye yapılan ihracat yüzde 6,4 azalarak oran 45,2 olmuş. Aslında birkaç yıldır Avrupa coğrafyası ülke ekonomilerinin toparlanmaları sonucu ihracatımızı yukarı çekebilmiştik.
Birkaç yıldır Euro'nun Dolar karşısında güçlenmesi de Türkiye'nin dış ticaretine pozitif katkı yapıyor. Çünkü ihracatın yarısını Euro ile yapıyor. Buna karşın ithalatın hemen hemen tamamını için Dolar ödüyoruz.
KATMA DEĞER ZAYIF
Dış ticaret verileri yayımlandığında defalarca yaptığımız gözlem yine karşımızda değişmez bir şekilde duruyor.
Toplam ihracat içinde yüksek teknolojili ürünlerin payı bırakın yükselmeyi Ağustos ayında yüzde 2,9'a gerilemiş.
İmalat sanayi içindeki payı ise pek değişmemiş; yüzde 13'3... İhracat başarısı açısından küresel ekonomiye en iyi örnek olarak gösterilen Çin ve Güney Kore'de bu oran yüzde 35'ler düzeylerine kadar çıkıyor.
Orta düşük ve orta yüksek teknolojili ürünlerin paylarının toplamı ise yüzde 61 civarında.
Resim net; yükte ağır pahada hafif ürünleri ihraç etmeye devam ediyoruz.
Yeni Ekonomi Programında yüksek teknolojili ürünlerin üretimi için AR-GE ve inovasyona daha fazla önem verileceği vurgusu yapılmıştı. Aynı zamanda yüksek teknolojili ürünlerin ithali yerine üretimi de teşvik edilecek. Umarız zaman kaybetmeden bu vaatler gerçekleştirilebilir.
Sözün özü dış ticaret ve dolayısıyla cari açık sarmalından kurtulabilmek için ekonomiyi dışa bağımlılıktan kurtarmalıyız...