Enflasyon yükselirken piyasalara yansıması ne olur?
Yılbaşından beri yükselişini sürdüren enflasyon tahmin ettiğimiz gibi geçen ay da artış trendine devam etti.
Eylül ayında hem Tüketici Fiyat Endeksi hem de Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi yükselmiş.
Alışageldiğimiz nedenler yine etkili olurken birikimli kur etkisi ve enerji faktörü daha da kendini hissettirmeye başlamış.
Kur ve petrol fiyatlarının yukarı yönlü hareketleri öncelikli olarak maliyetlere yansıyor, sonrasında geçişkenlik etkisiyle TÜFE de artıştan nasibini alıyor.
Enflasyon analizinden sonra piyasalara etkisini değerlendirelim.
Talep enflasyonun göstergesi olan TÜFE geçen ay yüzde 6,30 artarken maliyet enflasyonun ölçütü Yİ-ÜFE yüzde 10,88 oranlarında yükselmiş.
Aylık gerçekleşmeler sonrasında yıllık enflasyon ise TÜFE'de 24,52'ye, Yİ-ÜFE ise yüzde 46,15 seviyesine çıkmış oldu.
MALİYETLER TÜFE'Yİ ETKİLİYOR
TÜFE'nin beklentilerin üzerinde gerçekleşmesinin temel nedeninin iç talep baskısı değil, maliyet kaynaklı fiyat artışlarındaki geçişkenlik olduğunu söyleyebiliriz.
Zaten kredi hacmindeki artış oranının yüzde 15'lerde kalması da bu tespitimizi doğruluyor. Tam da bu noktada Merkez Bankası'nın hakkını verelim; parasal sıkılaştırma ile iç talebi mümkün olduğunca baskılamaya çalışıyor.
Merkez Bankası sıkılaştırma ile bir taraftan kredi imkanlarını zorlaştırarak iç talebi baskılıyor, diğer taraftan paranın dövize kaçışını engellemek istiyor.
Maliyet ve talep enflasyonu ile beraber doğal olarak Merkez Bankasının para politikasında dikkate aldığı çekirdek enflasyon da yükselmiş. Özel Kapsamlı TÜFE C ve D gruplarındaki yıllık artış oranı sırasıyla yüzde 24,05 ve 24,79 seviyelerinde gerçekleşmiş. Kısacası enflasyon kur, enerji ve gıda kalemlerinin altlara doğru yayılmasından yükseliyor.
Yükselen enflasyonun piyasalarına yansımalarına gelirsek...
MERKEZ BANKASI'NA BAĞLI
Lafı uzatmadan şu gerçeğin altını çizelim;
Etki Merkez Bankasının alacağı aksiyonlara göre belirginleşecek, tabi daralan hareket alanında ne kadar alabilirse.
Çünkü kısa vadede gıda fiyatları ile ilgili bir sonuç alınamaz. Rekolte tahminleri, lisanslı depoculuk, tedarik zincirindeki aracıların elenmesi ve zayıf lojistikle ilgili önlemlerin alınması ve sonuçlara ulaşılması zaman alacak.
Aynı şekilde kısa vadede enerji ile ilgili de sonuç alınamayacak gibi görünüyor.
Her ne kadar yenilenebilir enerji reformuna hız verilmiş olsa da meyveleri ancak orta ve uzun vadede alınabilecek.
Dolayısıyla üretimde dışa bağımlılık sürerken kısa vadede enflasyonla mücadelede yapılacak şey "kur faktörünün etkisini zayıflatmak" olacaktır.
Yani iş Merkez Bankasına düşüyor.
Alacağı önlemlerle TL'yi cazip hale getirmeli ki para ikamesi olmasın ve döviz girişleri ile dış borç ve cari açık finansmanında sorun yaşanmasın.
Eğer Merkez Bankası bu yönde adım atarsa kurlar ateşini hafif düşürebilir, faizler ve borsa yukarı yönlü hareket eder.
Tabi Amerika ile siyasi ilişkilerin normalleşmesi de kritik katkı yapacaktır.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.