Altın yatırımcısı yeni yıla mutlu giriyor
Altın son ayda deyim yerinde ise silkinip kendine gelmiş gibi yukarı yönlü bir trend izlemeye başladı.
1200 dolarlardan 1280 dolar sınırına kadar geldi. Yani yüzde 6,5 civarında bir prim yapmış altın. Aslında yüksek bir getiri değil. Ancak uzun süre yatay hareket sonrası kısa sürede hareketlenmesi açıkçası dikkat çekici. Yükselişte hem bireysel yatırımcıların hem de merkez bankaları gibi kurumsal yatırımcıların payı var. Oysa yıl içinde bireysel yatırımcıların altın talepleri zayıf seyretmişti. Düşük seviyelerde yatay hareket izleyen altın fiyatları bireysel yatırımcıların iştahlarını kabartmış. Son 3 ayda çubuk altın taleplerini yüzde 28 artırarak toplamda 298 ton altın talep etmişler.
Aynı şekilde merkez bankaları da düşük fiyattan yararlanmanın yanı sıra rezervlerindeki varlıkları çeşitlendirerek riski dağıtmak amacıyla da altın taleplerini yüzde 22 civarında yükseltmişler ve toplamda 148 ton altın almışlar.
Bu arada sanayide kullanılan altın talebindeki artış geleneksel oranını değiştirmeyerek yüzde 1 yukarı gelmiş son 3 ayda.
Bu süreçte sanayi kesiminin talep ettiği altın miktarı 85 ton olmuş
FONLAR AZALTMIŞLAR
Yatırım amaçlı altın, mücevher altın, merkez bankalarının rezervlerine aldığı altın ve sanayide kullanım amaçlı altın talepleri artış gösterirken sektörün önemli aktörlerinden altına dayalı borsa yatırım fonları portföylerinden 116 ton altın boşaltmışlar. Artı ve eksileri yan yana getirdiğimizde toplamda 3 aylık 960 ton altın talebi gelmiş. Altın arz cephesinde de şu gelişmeler olmuş; Maden üretimi yüzde 3 artarken, geri dönen altınlar miktarında (recycled gold) yüzde 4 düşüş gerçekleşmiş.
İşte arz ve talepteki özetlediğimiz hareketler sonucu altının ons fiyatı 1280 sınırına kadar geldi.
Yeni yıla mutlu giren altın yatırımcılarının yeni yılda da mutlulukları sürer mi?
Evet ya da hayır gibi keskin yanıt vermemiz doğru olmaz. Birkaç faktör belirleyici olacak yeni yılda altın fiyatlarını.
HANGİ FAKTÖRLER
Birincisi FED'in izleyeceği politika patikası... FED Amerikan ekonomisinden gelecek makroekonomik parametrelere göre tonunu biraz daha güvercinleştirir ise altına olan talep yükselişini sürdürecek.
Aksi takdirde yani FED'in 2 faiz artırımının yanı sıra normalleşme sürecinden taviz vermeyerek yıllık 600 milyar dolarlık itfa olan tahvil kadar yenisini almaması durumunda altın fiyatlarının momentum kazanması zorlaşacak.
İkincisi hisse senedi yatırımcılarının doyuma eriştikleri algısı yaparak hisse pozisyonlarını azaltmaları... Özellikle Amerika borsalarında böyle bir kanı oluşmaya başladı gibi. Bu sinyali hisse vadelilerinden alabiliyoruz. Bu hafta Mart 2019 vadeli kontratları yüzde 1'den fazla aşağı geldi. S&P 500 Endeksi de teknik analize göre ayı piyasasına yakın noktalara gelmiş durumda.
Üçüncüsü dünyanın en büyük altın talepçisi olan iki ülke; Çin ile Hindistan...
Eğer bu ülkeler 2019'da büyüme hızlarını arttırabilirlerse, bilhassa Çin yüzde 6,5'luk kötü büyüme performansından kurtulursa toplam taleplerini 2000 ton sınırına çıkarabilirler.
Dördüncü jeopolitik riskler... İran Amerika ve Kuzey Kore Amerika gerginlinin yarattığı risk faktörü denklemden çıkmış gibi görünüyor. Dolayısıyla şimdilik yatırımcılarda jeopolitik risk algısına neden olacak sadece Suriye kaldı. Bu yüzden altın yeni yılda güvenli liman misyonunu pek üstlenemeyecek.
Beşincisi dolar TL kuru... Dünyada altın fiyatları ons ağırlık birimi ile dolar cinsinden belirlendiğinden Türkiye'de gram altına dönüştürmede kur faktörü devreye giriyor. Eğer dolar değer kazanırsa gram TL fiyatı da paralel olarak yükselecek.
Sanırım uzattım. Kısacası etki eden faktörler altın fiyatlarının şimdilik hafif yukarı yönlü hareket edeceğini gösteriyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.