MB iletişim politikasında değişiklik yaptı
Yeni başkanla ilk toplantısını yaptı Para Politikası Kurulu.
Sürpriz başkanlık değişiminin ilk günlerindeki yakın zamanda faiz indirimi olabilir endişesi verilen mesajlarla giderilmiş, ne olağandışı toplantının ne de faiz indiriminin olmayacağı piyasalara iletilmişti.
Sonrasında ekonomideki gelişmeler, özellikle de son enflasyon oranlarının yükselişini sürdürmesi bu toplantıda en kötü ihtimalle politika faiz oranının sabit kalacağını göstermişti.
Beklenti anketleri de bu öngörüyü teyit etmişti.
GEREK GÖRÜLMESİ HALİNDE
Dolayısıyla merak edilen sadece iletişim kısmıydı. Yani sözlü yönlendirmede Kurulun ne yapacağı merak ediliyordu.
Nitekim önemli birkaç dikkat çeken değişikliğe gidildi. Bunların başında para politikası duruşunun emniyet supabı görevi gören "gerek görülmesi halinde ilave sıkılaştırmaya gidilebilir" cümlesinin çıkarılması geliyor. İster istemez bunun ardında sıkılaştırma buraya kadar mesajının bulunduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz.
Yani önceki yönetimin yaptığı önden yüklemeli sıkılaştırmanın bittiği artık bir gerçek. Hatta şu çıkarımı da yapabiliriz; "Sırada faiz indirimleri var".
SIKI DURUŞUN SÜRESİ BELİRSİZ
Zaten ikinci dikkat çeken değişiklik yukarıda belirttiğim önermeyi destekliyor. Politika faiz oranı enflasyonun üzerinde bir düzeyde oluşturulacak. Bir net mesaj bir de soru işareti var bu cümlenin içinde. Net olan reel faiz uygulanacak olması, soru işareti de ne kadar reel faiz verilecek cümlesinin sonunda bulunuyor? Örneğin enflasyon yüzde 16 iken politika faiz oranının yüzde 16,01 olması da reel faizin pozitif olması anlamına geliyor. Şu anda hem enflasyonun hem de politika faiz oranlarının bulunduğu seviyelere göre reel faiz oranı yaklaşık yüzde 2,5'larda. En fazla reel faizi veren ülke konumundayız.
Güney Afrika geliyor bizden sonra yüzde 2 ile. Ama hemen şu gerçeği ekleyelim;
Türkiye'nin 5 yıllık CDS oranı 430 baz puan seviyesinde.
Buna karşın Güney Afrika için aynı vadede 227 risk düzeyi yeterli oluyor.
İletişimde dikkat çeken diğer bir konu da şu... Sıkı duruş korunacak tamam ama uzun süre korunacağı konusu ne yazık ki açık değil. Aynen şöyle deniyor basın duyurusunda;
"Mevcut parasal duruşun krediler ve iç talep üzerindeki yavaşlatıcı etkilerinin önümüzdeki dönemde belirginleşeceği öngörülmektedir. Bu doğrultuda Kurul, politika faizini sabit tutarak sıkı parasal duruşun korunmasına karar vermiştir."
ENFLASYON PATİKASI BANDI
Birkaç ay öncesine göre Merkez Bankası'nın dikkate aldığı önemli parametrelerde belirgin değişiklikler oldu.
Öncelikle enflasyon patikası bir üst banda geçti. Yüzde 11'ler civarında yılsonu enflasyon beklentisi artık yüzde 14-15'lere çekilmiş durumda.
Demek ki politika faiz oranı yıl içinde en fazla 300 baz puan aşağı gelebilecek. Şu eklemeyi de yapalım. Kısa süre içinde ABD'de ve diğer gelişmiş ülkelerde de enflasyon yükselecek.
Tabi enflasyonların yükselmesi o ülkelerde faiz artış olasılığını artıracak. Buradan da Merkez Bankası'nın marjının geniş olmadığı sonucu çıkarabiliyoruz.
Kur baskısı da cabası.
KURLAR NEGATİF ETKİ YAPIYOR
Değişen diğer bir konu ise kurların seviyesi... Malum dolar TL kuru 7,20'lerden 8'lerin üzerine çıktı. Bu da finansal istikrarının bozulmasından dış borçların çevrilmesi sorununa kadar bir dizi negatif etki yapıyor. Sadede geleyim. Cari açığın yanı sıra bütçe açığı da artıyor. Sonuçta bugüne kadar her şeyi beklediğimiz Merkez Bankası'nın yalnız bırakılmaması, maliye politikalarının da para politikalarına destek vermesi gerekiyor. Aksi takdirde bugüne kadar olduğu gibi makroekonomik istikrar için Kurul ne yaptı faiz artırdı mı?
Artırdıysa ne kadar artırdı gibi basit denklem içinde fasit daire çizmeye devam ederiz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.