Mart ayı enflasyonu beklendiği gibi hafif bir artış gösterdi. Tüketici Fiyat Endeksi kısmen ama Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi belirgin bir oranda yükselmiş. Alışageldiğimiz nedenler yine etkili olmuş; gıda fiyatları ve birikimli kur etkisi. Uzun süredir enflasyonun temel iki nedeni yine kendini hissettirmiş.
Öncelikle enflasyonun detaylarına bakalım... Talep enflasyonun göstergesi olan TÜFE geçen ay yüzde 1,08 artarken maliyet enflasyonun ölçütü Yİ-ÜFE yüzde 4,13 düzeyinde yukarı çıkmış.
Aylık veriler sonrasında TÜFE yıllık bazda yüzde 16,19 seviyesine yükselmiş oldu.
Geçen sene Mart ayında yüzde 19,71 ile zirve yapan tüketici fiyatları aynı yılın Ekim ayında tek haneye kadar gerilemişti.
KURLAR MALİYETİ YUKARI ÇEKTİ
TÜFE'nin bir süredir yukarı yönlü hareketinde gıda grubunun yanı sıra sağlık, ev eşyaları ve en fazla da ulaştırma etkili olmuş. Ulaştırma grubundaki yıllık artış yüzde 24,85'lere kadar ulaşmış geçen ay itibarıyla. Net bir resim uzun süredir karşımızda duruyor; Gıda, sağlık ve ulaşım grubundaki fiyat artışları talep baskısından değil maliyeti etkileyen unsurlardaki artıştan kaynaklanıyor. Tabi gıdada bir de arz faktörleri de kendini gösteriyor.
Yine de şu gerçeğin altını çizelim; Arz tarafını etkileyen mevsimsel koşullar ve pastada büyük payı götüren aracıların yanı sıra maliyetleri yukarı çeken birincil neden kur faktörü... Tarımsal ürünlerin üretim maliyeti kurlara paralel olarak yükseliyor. Bu tezi destekleyen bir veri var TÜİK tarafından açıklanan Tarımsal Fiyat Girdi Endeksi... Aylık olarak tarımda kullanılan mal ve hizmetler ile tarımsal yatırıma katkı sağlayan mal ve hizmet fiyatlarını zaman içinde karşılaştırarak fiyat değişimlerini ölçen fiyat endeksi. Bu endeksteki artış geçen yılın başında yüzde 8,99 iken bu yılın başında 18,52'ye çıkmış.
Her fırsatta dile getirmeye çalışıyorum.
Gerek iç piyasa gerekse dış piyasa için yapılan üretimlerde ithal girdi ağırlığı fazla olduğundan kurlardan fiyatlara geçişkenlik de o kadar fazla oluyor.
Yİ-ÜFE YÜKSELİŞİNİ SÜRDÜRMÜŞ
Gelelim Yurtiçi ÜFE verilerine... Maliyet enflasyonu göstergesi Yİ-ÜFE geçen ay yüzde 4,13, yıllık bazda ise yüzde 31,20 düzeyinde gerçekleşmiş. Aramal grubu üretiminde maliyetler yıllık bazda yüzde 37,72, enerji grubu ise yüzde 23,27 artmış. Kur faktörü etkili olurken son haftalarda gerileyen petrol fiyatları sayesinde enerjisi sektöründeki maliyet artışları sınırlı kalmış. Merkez Bankası'nın para politikasında dikkate aldığı Özel Kapsamlı TÜFE B grubundaki yıllık artış oranı yüzde 17,49 olmuş.
Genel enflasyon oranına göre biraz daha yüksek düzeyde kalmış. Buradan Merkez Bankası'nın faiz kararında ne kadar dar bir hareket alanına sahip olduğunu görebiliyoruz.
Son veriler pozitif reel faizi iyice azaltmış.
Faiz yükseltse olmayacak. Diğer araçları kullanarak sıkılaştırma yapsa piyasalar sadeleştirmeden taviz verildiği algısını yapacak. Geç likidite penceresi gibi daha yüksekten fonlama yapsa parasal aktarım mekanizması sağlıklı işlemeyecek, Merkez Bankası beklenti yönetiminde etkili olamayacak.
Ne yazık ki bir taraftan enflasyonun diğer taraftan kurların yaptığı baskı Merkez Bankası'nın daha da temkinli durmasını gerekli kılıyor. Bakalım 15 Nisan toplantısından ne karar çıkacak?