FED’den dolara güç kazandıracak adımlar
Federal Açık Piyasa Komitesi 28 yıl aradan sonra ilk kez 75 baz puan faiz artırımına gitmeyi tercih etti. Piyasalar için pek sürpriz olduğunu söyleyemeyiz. Çünkü her zaman olduğu gibi Komitede yer alan bazı bölgesel FED başkanları ve FED Başkanı Powell da açıkça bu olasılığı dile getirmişlerdi.
Dolayısıyla oldukça şeffaf ve güçlü iletişim politikalarından asla taviz vermiyorlar.
Haziran toplantısının bir özelliği de Komite üyelerinin temel makroekonomik parametreler ve faizlerle ilgili projeksiyon yapmaları idi. Sekiz toplantının dördünde yani bir toplantıyı pas geçmek kaydıyla Komite üyeleri öngörüde bulunuyorlar.
Bu da karar vericilerin ileriye yönelik düşüncelerini piyasalara yansıtmış oluyor.
Komite üyeleri bir önceki tahminlerini kötüleşme yönünde revize etmişler. Faiz kararında dikkate aldıkları enflasyon göstergesi PCE'yi yüzde 4,3'den yüzde 5,2'ye, çekirdek enflasyonu aynı şekilde yüzde 4,1'den 4,3'e yükseltmişler. Uzunca süre enflasyonun geçici olduğunu iddia eden Komite artık enflasyonun orta vadeli öngörüleri olan yüzde 2 seviyelerine yakınsamasının zaman alacağını kabullenmiş görünüyor.
BÜYÜME İKİNCİ PLANDA
Parasal sıkılaştırmanın dozajını kademeli olarak artıracaklarından büyüme tahminlerini de aşağı çekmişler. Mart projeksiyonunda yüzde 2,8 belirledikleri büyüme oranını yüzde 1,7'ye indirmişler.
Doğal olarak büyümenin momentum kaybetmesine bağlı olarak da işsizlik oranını yüzde 3,5'dan yüzde 3,7'ye çıkarmışlar.
Federal fonlama oranının yılı yüzde 3,4 seviyesinde kapatacak olması Komitenin en kritik beklentisi olmuş. Demek ki kalan 4 toplantıda da 50 baz puanlık faiz artırım olasılığı yüksek görünüyor.
Toplantı sonrası yayınladıkları basın duyurusunda da dikkat çeken mesajlar vardı. "Genel ekonomik aktivite, ilk çeyrekteki düşüşün ardından toparlanmış görünüyor. İş kazanımları son aylarda güçlüydü ve işsizlik oranı düşük kaldı.
Enflasyon, pandemi, daha yüksek enerji fiyatları ve daha geniş fiyat baskılarıyla ilgili arz ve talep dengesizliklerini yansıtarak yüksek kalmaya devam ediyor.
Ukrayna'nın Rusya tarafından işgali enflasyon üzerinde yukarı yönlü ek bir baskı oluşturmakta ve küresel ekonomik aktiviteleri olumsuz etkilemekte. Ayrıca Çin'deki Kovid ilgili karantinaların tedarik zinciri aksamalarını daha da kötüleştirmesi muhtemeldir. Komite enflasyon risklerine karşı oldukça dikkatlidir."
KOMİTE TAVİZ VERMEYECEK
İlk ve son cümle gerçekten önemli...
Ekonomik aktivite toparlanıyor, enflasyon riski önemseniyor. Demek ki durgunluğu çok hesaba katmadan enflasyon için parasal sıkılaştırmadan taviz vermeyecekler.
Bu da doların güçlenme sürecinin devamı anlamına geliyor. Yazımı kaleme alırken 6 para biriminden oluşan Dolar Endeksinin değeri 105,07 idi. 2020 yılının ikinci çeyreğinde endeks değerinin 90'ın altında olduğunu hatırlatmak isterim. Malum bu süreç FED'in faizi sıfıra çekip varlık alım programı ile dolar enjekte ettiği daha doğrusu dolar yağdırdığı dönemdi.
Şimdi 180 dereceye yakın rota değiştirmeye çalışıyor. Tabi dev ekonomi olduğu için rota değişikliği büyük grostonluk şilepler gibi zaman alacak. Ama şuanda bile çıkardığı dalgalar daha küçük gemileri sarsmaya yetiyor. Bu yüzden diğer merkez bankaları, özellikle de gelişmekte olan ülke merkez bankaları dalga yönünde yani dikine olmayacak şekilde parasal sıkılaştırma ve faiz artışı yapıyorlar. Uzatmayayım, dış konjonktür bozuluyor, yabancı sermaye akımları gelişmiş ülkelere kayıyor. Sonuçta cari açığın finansmanı ve dış borçların çevrilmesi her geçen gün daha da zorlaşacak.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.