Dış ticaret ve turizm verileri cari işlemlere nasıl yansıyacak?
Açıklanan rakamlara kısaca değinip her iki cepheden son gelişmelerin cari işlemleri nasıl etkileyeceğine değinelim.
Öncesinde bir hatırlatma. Malum geçen yılın Eylül ayından bu yana Merkez Bankasının izlediği değişik bir para politikası seti var. Konvansiyonel olmayan politika tercihinde algoritma şu şekilde tasarlanmıştı;
Düşük faizler ile finansal koşullar uygun hale getirilecek, finansman sorunu yaşamayan reel kesim üretimlerini ve buna bağlı olarak istihdam ve ihracatlarını artıracaklardı. Sonuçta artan yerli üretim ile daha fazla ihracat ve daha az ithalat ile dış ticaret fazlası verilecek ve turizmden gelen gelirle de cari işlemler fazlaya geçecekti.
OLUMLU GELİŞMELER OLDU
İhracat ve turizmin önünü açmak için ilk evrede rekabetçi kur politikası tercih edildi.
Yani kurların yükselmesine göz yumuldu.
Böylece bizim ihraç mallarımızın dolar cinsinden fiyatı düşecek ve rekabet gücü artınca da ihracat hacmi yükselecekti.
Diğer taraftan da kurlar yukarı gelince ithal malları TL cinsinden pahalılaşacak ve ithalat aşağı gelecekti.
Ancak Merkez Bankası'nın pek de beklendiği gelişmeler olmadı. TÜİK'in verilerine göre geçen ay ihracat yüzde 9,2 artarken ithalat aynı dönemde yüzde 38,1 yukarı gelmiş. İkisinin farkı olan dış ticaret açığı da bu iki veri sonrasında yüzde 268 yükselmiş. Ocak ayından bu yana dış ticaret açığı toplamı 83 milyar dolar seviyesinde gerçekleşmiş. Oysa geçen senenin ilk 9 ayındaki açık sadece 32,4 milyar dolardı.
Cari işlemleri etkileyen turizmden ise olumlu gelişmeler geldi. Temmuz, Ağustos ve Eylül dönemini kapsayan üçüncü çeyrekteki güneş deniz kum turizminin en verimli döneminde turizm gelirleri yüzde 27 artarak 17,9 milyar dolara ulaşmış. Ziyaretçi sayısı da yüzde 54 civarında yükselmiş.
DENGELEME İÇİN 2 SEÇENEK
Ödemeler dengesi muhasebe tekniğine göre düzenleniyor. Yani gelen dövizler ve çıkan dövizler sermaye hareketleri ve rezervler ile dengeleniyor. Tabi döviz açığını dengeleyen bir ana kalem daha var; net hata ve noksan. Merkez Bankası'nın verilerine göre şuan cari açık 40 milyar doların biraz üzerinde. Kalan aylarda kuşkusuz yükselmeye devam edecek cari açık. Döviz açığı anlamına gelen cari açık, FED ve gelişmiş ülke merkez bankaları sıkı para politikaları uyguladıkları için yabancı sermaye ile finanse edilemiyor. Şuan yabancıların tahvil pozisyonları 1 milyar dolar, hisse senedi pozisyonları ise 18 milyar dolar civarında. Yani bırakın giriş yapmayı olan da çıkıyor. Dolayısıyla cari açığın dengelenmesinde iki seçenek kalıyor.
Birincisi Merkez Bankası rezervi ikincisi ise net hata ve noksan... Yılbaşından bu yana kümülatif olarak net hata ve noksan kanalından 28 milyar dolar giriş olmuş.
Mevsim nedeniyle yılın kalan aylarında turizm gelirlerinin momentum kaybedeceğini ve diğer taraftan dış ticaret açığının da yukarı yönlü hareketine devam edeceğini dikkate aldığımızda cari açığın oran olarak yüzde 5'lerin üzerinde yılı kapatma olasılığı yüksek görünüyor.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.