FED’den piyasa dostu olmayan açıklamalar geldi
Piyasalar beklentileri ile FED'in şahin tutumundan taviz vermesini empoze etmeye çalışıyorlar. FED ise "boşuna uğraşmayın fiyat istikrarı önceliğimizdir" dercesine şahin tutumundan vazgeçmiyor.
Küresel ekonomiye hükmeden bir merkez bankası olarak uluslararası finansal koşulları tabi ki göz ardı etmiyor. Kriz dönemlerinde enjekte ettiği dolar likiditesinin başta gelişmekte olan ülkeler olmak üzere tüm ülkelerin yabancı sermaye olarak bundan yararlandıklarını biliyor. Dolayısıyla ödemelerde sorun olmamasını ve bunun domino etkisiyle bedelinin ağır olduğunu da formüllerine dahil ediyor.
FED haklı olarak önceliğini fiyat istikrarına yani enflasyonun makul seviyelere çekilmesine veriyor. Haksız da sayılmaz.
Pandeminin neden olduğu ve küresel ekonominin alışık olmadığı enflasyon sorununu çözmek için tamamen bilimsel zeminde çözüm üretmeye çalışıyor. Parantez içinde iktisadın bir gerçeğine de değineyim.
Evet, iktisat bir sosyal bilimdir ve politika tercihleri yapılabilir. Örneğin büyüme için cari açık belli oranda feda edilebilir.
Ya da ihracat için ulusal paranın belli oranda değer kaybetmesine göz yumulabilir.
Ancak iki değişkenin birbirine tercih edilmesinde bir uyum olması gerekir. Yani birbirini tamamlayan iki değişken birbirine tercih edilmez. Parantezi kapatayım. FED de birbirini tamamlayan fiyat istikrarı ve sürdürülebilir büyüme arasında bir tercih yapmak gibi bir hataya düşmüyor.
TALEBİ DÜŞÜRMEK İSTİYOR
İşte bu yüzden enflasyonu düşürmekteki kararlılığının ardında orta vadede sürdürülebilir büyümeye ulaşmak geliyor.
Daha da önemlisi şuan küresel ekonominin mücadele etmek zorunda olduğu enflasyonun iç dinamiğinin farklı olduğu ve taviz verildiği takdirde katılaşacağı sonucunun bilincinde olması. Enflasyonla mücadelede en hayati konu enflasyonda atalet oluşması ve belli bir seviyenin altına gerilememesidir. Türkiye ekonomisi 90'lı yıllarda bu deneyimi bizzat yaşamıştı.
Bu arada piyasalara da haksızlık etmeyelim. Kasım toplantısı için 75 baz puan faiz artışı piyasalarca fiyatlanmıştı.
Ama iletişim tarafında daha ılımlı mesaj beklentileri karşılık bulmadı. FED Başkanı Powell son birkaç toplantıdaki net ve açık tutumunu yine gösterdi: "Sıkılaştırmada başarısız olmak istemediğimiz için erken gevşemeye geçilmeyecek, dolayısıyla faiz artışlarına ara vermeyi düşünmek için çok erken." FED'in enflasyonun üzerine bu denli kararlı gidebilmesinin bir nedeni de ABD ekonomisinin emek tarafının güçlü olması. Halen 200 binin üzerinde istihdam yaratabilmesi, işsizlik oranının yüzde 3,5 gibi tarihi düşük seviyelerini koruyabilmesi doğal olarak FED'e hareket alanı açıyor. FED de bu alanı deyim yerinde ise tepe tepe kullanarak parasal genişleme ile yükselttiği talebi aşağı çekmeye çalışıyor.
BEKLENTİLER İYİMSER YÖNDE
FED'in enflasyonla mücadelede bu zamana kadarki en önemli başarısı enflasyon beklentilerini kontrol altına alması idi. Bu yüzden Powell'ın vurguladığı gibi ücretlerdeki artış enflasyonu beslemiyor.
İleriye yönelik enflasyon beklentileri iyimser olduğu için hane halkı özel tüketimlerini öne çekme ihtiyacı duymuyor.
Toparlayayım. Powell'ın toplantı sonrası basın toplantısında da dediği gibi FED'in bırakın sadece ABD ekonomisi için enflasyonun üzerine gitmesini aynı zamanda küresel ekonomilerin güçlü dolar ile zor duruma düşme olasılığını en aza indirmek için de bu mücadeleyi sürdürüyor. Yılın son toplantısını Aralıkta yapacak. En az 50 baz puan da bu toplantıdan gelir ki o zaman fonlama oranı yüzde 4,25-4,50 aralığına gelmiş olur. Zaten Komite üyelerinin de tahminleri bu yönde idi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
- Dış ticaret ve turizm verileri cari işlemlere nasıl yansıyacak? (01 Kasım 2022)
- Hisse senetleri için uygun bir zemin oluşuyor (27 Ekim 2022)
- Faizlerin gerilemesi Borsa'ya yarıyor (19 Ekim 2022)
- FED’den sıkılaştırmaya devam sinyali (14 Ekim 2022)
- Yatırım araçlarının getirileri Türk lirası lehine döndü mü? (11 Ekim 2022)