• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın

ELİF AKTUĞ

Cem Yılmaz ile Ali Baba Ve 7 Cüceler’i izledim

Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13 Kasım 2015
Ali Baba Ve 7 Cüceler filminin başrol oyuncusu, yazarı ve yönetmeni Cem Yılmaz ve oyuncu/teknik kadronun da katıldığı film gösterimi ve basın toplantısındaydım geçtiğimiz çarşamba sabahı. Film harika olmuş, çok eğlenceli, 'konulu' ve şaşırtıcı. Eğlenceli diyorum ama neredeyse filmin tamamında güldüm; baştan sona temposu düşmeyen, esprilerin art arda geldiği, hiçbir karakterin 'öylesine' kullanılmadığı bir film. Nefis bir senaryo; Cem Yılmaz döktürmüş. Bir komedi filmine bu kadar uğraşıldığı, emek verildiği az görülür. Komedi mantığını dünya standardının üzerine çıkaran bir usta Cem Yılmaz. Yönetmenlikte de oyunculukta da çok başarılı. Film boyunca sistemle, dünyayla, oyuncularla, sinemayla, seyirciyle ve hatta kendisiyle dalga geçiyor. Zeki seyirci için satır aralarında gizli çok sürpriz var, bir şeye gülerken ardından gelen cümleye daha çok gülüyorsunuz. Yılmaz filmlerine baktığımızda rahatlıkla şunu söyleyebiliriz ki, Ali Baba ve 7 Cüceler, en iyiler arasında ilk üçe girer. Cem Yılmaz'ın 'çok komik' bulunmayan ve "yeterince komik değil" denilen filmlerini de severim. Bir işe bu kadar emek ve para harcayan, seyirciyle satır arasında dalga geçen ama seyircinin zekasını ve zevkini asla küçümsemeyen, çıtayı hep bir basamak yukarı çıkaran bir işadamı aynı zamanda Cem.

BİR CAN YILMAZ VAR Kİ!

Ve fakat gelin görün ki, Cem Yılmaz'dan daha parlak bir isim var filmde; Can Yılmaz. Cem'in yıllardır birlikte çalıştığı ve pek çok filminde ufak roller alan abisi Can, bu defa uzun ve ayakta alkışlanacak bir performansla şaşırtacak seyirciyi. Bir mütedeyyin girişimci oynamış ki, kalakaldım. Fehmi Koru'yu hatırladım çünkü Can'ın oynadığı karakter kolonya işinde. Fehmi Bey'in de böyle bir geçmişi ve söylemi olmuştu, babasının kolonya satılan dükkanında müşterilere sabahtan akşama kadar kolonya sıktığını ve hatta kollarının ağrıdığını anlatmıştı bir röportajında. O dönem de epey polemik konusu olmuştu.

SKEÇLERE DE KOMEDİ DENİYOR

Gelelim, 'konulu' derken neyi kast ettiğime! Filmlerde en büyük sıkıntı özgün iş, özgün senaryo. Cem, insan tahlillerini çok iyi yapabilen ve özgün karakter çıkarabilen bir yazar olduğu kadar, dünyayı çok iyi takip eden ve her konu hakkında kelam edebilecek bir entelektüel. Dolayısıyla, sadece güldüreyim diye yaklaşmıyor sinemaya; öyle olsa bir stand-up show daha yazar, çıkar oynar, olur biter. AROG da GORA da, hatta yazdığı ve çektiği tüm filmler de bambaşka lezzetler taşıyor. Baştan sona bir manası olmayan skeçleri çekip arka arkaya montajlayıp, film yaptım demiyor. O da bir yöntem, ona da gülüyoruz ama Cem ciddi biçimde ülkede komedi yapanların (hatta sinema yapanların) arasından sıyrılıyor. Harika bir hikaye Ali Baba... Cüce işinde bir adamı kim hayal eder ki? (Yine senaryom çalındı diye ortaya çıkan olacak mı acaba ve bu cümleye itibar edip haber yapan çıkacak mı, merak ediyorum)

Şaşırtıcı da buldum filmi, çünkü beklediğimin ötesinde bir hikaye, kurgu, akış ve oyunculuk var. Yosi Mizrahi, filmde bir 'beyaz Türk' oynuyor, bayıldım. Yosi'ye ilk defa bayıldım hatta. Zafer Algöz için, "ya yine mi oynamış Cem Yılmaz filminde" diyorsanız, benim gibi bir hayli şaşıracaksınız. Bambaşka bir tipleme, bambaşka bir Algöz var filmde. Mutlaka izleyin. Film tam zamanında geldi, hepimizin şöyle kocaman kahkahalar atmaya ihtiyacı var sanki; yaşa varol Cem Yılmaz. Bu arada cüccaciye işi de güzel iş. Aslında benim aklımda vardı böyle bir hikaye. Ama neyse...
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.