Yeni Asır Gazetesi'nin CHP'li Eskişehir Büykşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun hizmetlerini kıyasladığı "Başkan Farkı" manşeti büyük yankı uyandırdı. Büyükerşen'in Kocaoğlu'na göre belediyecilikte oluşturduğu fark konuşulurken Kocaoğlu'na bir şok da CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'ndan geldi.
ESKİŞEHİR'İ ÖRNEK VERDİ
Daha önce "Türkiye de İzmir gibi olsun" diyerek Kocaoğlu'nu öven ve örnek gösteren Kılıçdaroğlu, dün Ankara'daki CHP'li belediye başkanları toplantısında farklı bir tutum sergiledi. Kılıçdaroğlu, partisinin belediye başkanlarına Kocaoğlu'nun yönettiği İzmir'i değil, Büyükerşen'in yönettiği Eskişehir'i örnek gösterdi. Eskişehir'deki hizmetleri anlatırken "Çölde bir vaha gibi yemyeşil bir şehir" ifadesini kullandı.
Kılıçdaroğlu'nun partisine bağlı en büyük belediye olmasına rağmen İzmir Büyükşehir Belediyesi'ni örnek vermemesi "Kocaoğlu'nu o da silmiş" şeklinde yorumlandı.
Kılıçdaroğlu, Kocaoğlu'ndan sadece FETÖ'cü polis ve savcıların belediyeye yaptığı operasyonları anlatırken bahsetti ve bu operasyonların sonuç vermediğini söyledi o kadar. Çıkıp, "İşte Türkiye'nin 3. büyük kenti İzmir.
Biz İzmir'de şu hizmetleri yaptık.
Siz de böyle yapın" diyemedi.
Kocaoğlu, Kılıçdaroğlu'nun bu tutumundan sonra şapkasını önüne koyup bir özeleştiri yapmalı.
Düşünün, partinize bağlı en büyük belediyeyi yönetiyorsunuz ama Genel Başkanınız sizi değil, sizden daha küçük bir belediyeyi yöneten Büyükerşen'i örnek gösteriyor. İddialı ve yaptığınız hizmetlere güvenen bir siyasetçiyseniz bunu kendinize dert etmeniz lazım.
Ama, açıkçası Kocaoğlu'nun böyle bir konuyu dert edeceğini sanmıyorum.
Çünkü, Kocaoğlu kendisine, "Metro inşaatlarını yıllardır neden bitiremiyorsun" diyenlere, "Ağlayıp da gözden mi olayım" cevabı vererek tarihe geçmiş bir siyasetçi.
BÜYÜKERŞEN CHP'NİN ESERİ DEĞİL
Bur arada, şunu da belirtmeden geçemeyeceğim:
Büyükerşen'in Eskişehir'de oluşturduğu bireysel bir fark. Ortada bir başarı varsa bu CHP'nin değil, Büyükerşen'in başarısıdır. Büyükerşen'i 1999'da ilk DSP aday gösterdi.
Büyükerşen, 2004 ve 2009'da da yine DSP'den aday oldu ve DSP'den belediye başkanı seçildi.
Büyükerşen'in Eskişehir'de yaptıkları o zaman da konuşuluyordu. Büyükerşen, DSP'den ancak 2011'de, o da anlaşmazlığa düştüğü parti yönetiminin çağrısı üzerine istifa etti. Ardından da CHP'den yapılan ısrarlı çağrılar üzerine bu partiye geçti. Yani Büyükerşen çok sonradan CHP'li oldu. CHP'ye geçtikten sonra da hiçbir zaman partili kimliğini ön plana çıkarmadı. O yüzden Büyükerşen'in başarısı varsa bu CHP'nin belediyecilikteki başarısı demek değil. Bu açıdan Kılıçdaroğlu'nun Büyükerşen'i sahiplenmesi ve yaptıklarının CHP'nin başarısıymış gibi göstermesi yanlış.
İZMİR'İN HALİ ORTADA
Biz İzmirliler olarak CHP'nin belediyeciliğini yıllardır Kocaoğlu'ndan çok iyi biliyoruz. İşte, İzmir'in hala lağım kokan Körfez'i ortada.
Derelerinin hala pislik içinde olması ortada. "Gerekli mi gereksiz mi" tartışmaları hala süren tramvay inşaatlarının İzmirlilere yaşattığı trafik kasubu ortada. İzmir Büyükşehir Belediyesi yıllardır bu kente bir çöplük bile yapmadı.
İzmir Büyükşehir Belediyesi daha 2 bin kişinin çalıştığı, kendi ana binasını bile yıllardır depreme karşı güçlendiremedi. Biz daha neyi konuşuyoruz ki!