Türkiye'yi karıştırmak isteyen çevrelerin bugüne kadar en çok istismar ettiği konu "kadın kıyafeti" oldu. Toplumun sinir uçlarıyla oynamak için kadınların kıyafetlerine müdahele edildiği algısı oluşturmaya yönelik olaylar tezgahlandı.
Bu oyunun son perdesi İstanbul'da Maçka Parkı'nda sahnelendi. Bir kadına şort giydiği için güvenlik görevlisi tarafından müdahale edildi.
Ardından bir çok kentte "Kıyafetime karışma" eylemleri başlatıldı. Hedef, Türkiye'de kadınların kıyafetlerine yönelik "sistematik" bir müdahale olduğu izlenimi oluşturmaktı. Fakat bu oyun tutmadı. Halkımız, bu oyunlara prim vermedi.
28 ŞUBAT GİBİ
Şimdi, İzmir'de yeni bir olay patlak verdi. Çeşme'de CHP'den ilçe belediye başkan adayı da olan Hakan Dalokay'a ait beach cluba bir kadın başörtüsü taktığı için alınmadı.
Türkiye'de artık üniversite öğrencileri, devlet memurları, hatta polis ve askerlik yapan genç kız ve kadınlar, görevlerini özgür bir şekilde başörtüsüyle yapmaya başlamışken yaşanan bu olay, 28 Şubat sürecini hatırlattı. Başörtüsü takan genç kız ve kadınlara ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapılmaya çalışıldığı günler hafızamızda canlandı.
Bu olayın provokasyondan bir farkı yok. Hangi çağda yaşıyoruz?
O yüzden bu olayı burada bırakılmamalı. Bu olayın sorumluları hakkında "hukuki çerçevede" nasıl bir işlem yapılması gerekiyorsa yapılmalı.
Türkiye'de kadınlara ne başörtüsü, ne de şortu yüzünden müdahele edilemeyeceğini, kıyafetleri yüzünden ayrıma tabi tutulmayacaklarını herkes görmeli.
Bu arada buradan "Kıyafetime karışma" eylemleri yapanlara da sesleniyorum. Eğer, yaptığınız eylemlerde samimiyseniz ve amacınız sadece kadınların kıyafetlerine karışanlara tepki göstermek ise, bu olaya da tepki gösterin. Bir eylem de bunun için yapın ki niyetinizin ne olduğunu görelim.
Oyun oynamayı bırak Başkan
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, İzmirlilerle adeta oyun oynuyor.
İstedikten sonra partisinin kendisini aday göstermeme gibi bir karar alamayacağını bildiği için istediği gibi at koşturuyor.
Önce 30 Mart 2016'da "Zirvede bırakmak gerekli.
3 yıl sonra 71 yaşında bu görevi 15 yıldır yaptığım gibi layıkıyla yaptığım gibi 5 sene daha yapacağımı söylemek bana çok gerçekçi gelmiyor" diyor.
Ancak, birden fikir değiştiriyor ve yeniden aday olabileceği yönünde mesajlar vermeye başlıyor."Seçime 6 ay kala karar vereceğim" diyor.
Derken 30 Aralık 2016'da bir TV kanalına çıkıp yine "Bundan sonra doğrusu jübile yapmamdır. Aday olmam doğru değildir" ifadelerini kullanıyor.
Yine kafaları karıştırıyor.
Kocaoğlu şimdi yeniden "Kararımı seçime 6 ay kala açıklayacağım" diye konuştu. İzmir, yine Kocaoğlu aday olacak mı olmayacak mı tartışması yapmaya başladı.
Sayın Başkan, neyse niyetin artık söyle de İzmirliler olarak bilelim. "Nasıl olsa ben ne istersem partim onu yapmak zorunda. İzmirlinin oyu da zaten garanti" diye düşünüp milletle oyun oynama. Milletten ağır bir cevap alabilirsin.
