Türkiye Özkök gibilere rağmen gereğini yapar
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Osmanlı Devleti'nin son döneminde devletin zayıflamasının önüne geçmek için Batıya öğrenci gönderildiğini anımsatarak, ancak hedeflenen sonuca bir türlü ulaşılamadığını söyledi.
Erdoğan, "İlmini ve fennini tahsil için Batı'ya gönderilenler çoğu zaman Batı'nın sadece kültürünü alarak, benliklerini de kaybederek ülkelerine dönmüşlerdir. Kendilerinden ülkeleri için kurtuluş reçetesi hazırlaması beklenenler maalesef Batı'nın gönüllü ajanları, adanmış havarileri haline gelmiştir" dedi. "Kendi milletine tepeden bakan, kendi değerlerinden tiksinen bu sözde aydınların bize verdikleri zararı emin olun düşman dahi vermemiştir" diye de ekledi.
Kendisi de bir dönem Batı'da eğitim gören Hürriyet Gazetesi'nin eski Genel Yayın Yönetmeni Ertuğrul Özkök, bu sözleri üstüne alındı. Önceki gün köşesinde ajan olmadığını belirten bir yazı kaleme alma gereği hissetti.
Bu sözlerden rahatsız olan Özkök'ün bir konudan daha rahatsız olduğu ortaya çıktı. Türkiye Irak'ın kuzeyinde bir oldu bittiye izin vermemek için gerekirse askeri müdahalede bulunma seçeneğini değerlendirirken Özkök, dün de buna karşı bir yazı kaleme alma ihtiyacı hissetti. "Bir adım içeri girerseniz dünya karşınıza dikilir. Bir anda bütün dünyayı Barzani'nin yanında, Türkiye'nin karşısında bulabilirsiniz" dedi.
Kıbrıs'ta da Türkler soykırıma uğrarken Türkiye, müdahaleyi gündemine almıştı. O zaman da bütün dünya buna karşı çıkıyordu.
Ancak, Türkiye 1974'te küresel güçlerin tüm tepkisine rağmen Kıbrıs'a müdahele etti ve barışı getirdi. Bunu yaparken kimseden çekinmedi.
Yarın Irak'ın kuzeyinde yapılmak istenen referandum da Türkiye'nin bekasını ilgilendiriyor. Türkiye'nin toprak bütünlüğü ve milli birliğine karşı tehdit oluşturuyor. Hal böyleyken Türkiye, bu bölgeye bir askeri müdahalede bulunmaya karar verirse 'dünya ne der' diye bakmaz. Özkök gibi Batı'da eğitim alanlar ve küresel güçler rahatsız olsa da gereğini yapar...
GÜNAH BİZDEN GİTTİ
Türkiye, Irak'ın kuzeyinde Kürt Bölgesel Yönetimi tarafından yarın yapılacağı açıklanan bağımsızlık referandumunun iptal edilmesi için gerekli uyarılarını yaptı. Böyle bir gelişmede uluslararası ve ikili anlaşmaların verdiği hakları kullanacağını açıkladı. Milli Güvenlik Kurulu'nun önceki gün aldığı kararların ardından Türkiye'nin kararlılığı dün TBMM Genel Kurulu'nda da vurgulandı. Irak'ın kuzeyine askeri operasyon yapılabilmesinin önünü açan tezkere onaylandı.
Ancak, Türkmen, Arap ve Kürtlerin bir arada yaşadığı bölgede huzuru bozmayı kafasına koyan Bölgesel Yönetim lideri Mesut Barzani, dün yine meydan okudu.
Barzani, "Hiç kimsenin bize yol çizmesini istemiyoruz. Bunun sonunda ölüm de olsa hazırız" dedi.
Yani artık günah Türkiye'den gitti. Eğer, Barzani son şansını değerlendirip bugün referandumdan vazgeçtiğini açıklamazsa sonuçlarına da katlanmak zorunda.
Türkiye'nin oku yayından çıktı. Artık, geri dönüşü yok, olamaz.
ITIR ESEN, İKİNCİ HÜLYA AVŞAR OLMAZ
Miss Turkey 2017 birincisi Itır Esen'in tacı paylaştığı çirkin tweet nedeniyle geri alındı. Hülya Avşar da, 1983 yılında Türkiye güzeli seçilmiş ancak daha önce evlenip boşandığı ortaya çıkınca tacı elinden alınmıştı. Bu olay Avşar'a şöhretin kapılarını açmıştı.
Bir anda Türkiye'nin en ünlü kadınlarından biri olmuştu.
Şimdi birçok kişi de yanlış bir mantık yürüterek Itır Esen'in de Hülya Avşar gibi bir kariyere sahip olabileceği yorumları yapıyor. Buna katılmıyorum. Hülya Avşar, elinden tacı alınınca halk tarafından 'mağdur' olarak görüldü ve sahiplenildi.
Oysa, Itır Esen Türkiye'nin geleceğini kurtaran 15 Temmuz şehitleriyle çok çirkin ifadelerle alay ederek Türk halkının hoş göremeyeceği bir yanlışa imza attı. Türk halkı, Avşar'a verdiği primi Itır Esen'e vermez.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.