Türkiye, bir ateş çemberinden geçiyor. Bir yandan içeride FETÖ, PKK, DEAŞ'le mücadele ediyoruz, diğer yandan güneyimizde iki ciddi tehlike giderek büyüyor. ABD, PKK'nın uzantısı YPG'ye her türlü silahı vererek Suriye'nin kuzeyinde bir terör koridoru oluşturuyor.
Diğer yandan Irak'ın kuzeyindeki Kürt Yönetimi de 25 Eylül'de bağımsızlık referandumuna gitmeye hazırlanıyor.
ABD her ne kadar resmi açıklamalarında referandumun ertelenmesini istiyor gözükse de peşmergelerin bu konuda da en büyük desteği ABD'den aldığı gün gibi ortada.
Peşmergeler, ABD'den destek almasa referandumun adını bile ağzına alamazdı.
Bu iki tehlike, Türkiye'nin bekasını da tehdit ediyor. Suriye'de oluşturulacak terör koridoru ve Irak'ın kuzeyinde kurulacak bağımsız bir Kürt devletinin ardından küresel güçler, bölünme sırasını Türkiye'ye getirecek. Kurtuluş Savaşı'ndaki zaferimizin ardından ertelemek zorunda kaldıkları Sevr'i yeniden hayata geçirmeye çalışacaklar.
O yüzden Türkiye, Suriye ve Irak'ın kuzeyindeki bu iki oluşuma kesinlikle izin veremez, vermeyecek de.
"ADAM OL" TATBİKATI
Türkiye, Suriye'deki terör koridoruna müdahale için hazırlıklarını son aşamaya getirdi. Irak'ın kuzeyindeki referandum için de kararlı tavrını ortaya koydu ve peşmerge lideri Mesud Barzani'den referandumu ertelemesini istedi. Barzani'nin geri adım atmaması üzerine dün Habur Sınır Kapısı'nın olduğu bölgede bir asreki tatbikat gerçekleştirdi.
Bu tatbikat Barzani'ye "Ya adam ol ya da gereğini yaparız" mesajıydı. Diğer yandan sınır bölgemizdeki hava üslerinde turuncu alarma geçildi. Yani Türkiye, savaş seçeneği için hazırlıklarını hızlandırdı.
Bugün, çeşitli kesimler Türkiye'nin Irak'ın kuzeyine 7.2 milyar doları bulan ihracatına dikkat çekerek Türkiye'nin bunu feda etmemesi gerektiğini belirtiyor. Eğer, bağımsız bir Kürdistan kurulursa bu ihracatın daha da artabileceğini ifade ediyorlar. Barzani de yaptığı açıklamalarda üstü kapalı olarak bu mesajı veriyor.
Ancak, Türkiye'nin 7.2 milyar dolarlık ihracat için taviz vermesini bekleyenler boş bir hayal peşinde. Çünkü, milli güvenlik ve bütünlüğün değeri değil 7.2 milyar dolarla, trilyon dolarlarla bile ölçülemez. Siz milli birlik ve beraberliğinizi kaybederseniz, bağımsızlığınızı da kaybedersiniz. Türkiye bugün gereğini yapmazsa yakın bir gelecekte Sevr dayatmasıyla karşılaşır.
Bu nedenle Türkiye, Irak'ın kuzeyi ve Suriye'nin kuzeyinde gereken adım neyse bunu atacak.
Bu çerçevede 22 Eylül'de Türkiye tarihinin en kritik Milli Güvenlik Kurulu toplantılarından biri yapılacak. Bu toplantıdan sınır kapılarının kapatılması ve bu da yeterli olmazsa askeri müdahalede bulunması kararı çıkarsa kimse şaşırmasın.
Türkiye atacağı bu adımlarla belki geçici olarak 7.2 milyar dolardan olur ama bütünlüğünü ve bağımsızlığını kurtarır. Bugün feda edilecek 7.2 milyar dolar ileride kat kat fazlasıyla kazanılabilir.
Türkiye, bugünkü sınırlarına ve bağımsızlığını küresel güçlerin desteği ile değil küresel güçlere rağmen kazandı.
Bugün de bütünlük ve bağımsızlığına yönelik tehditleri küresel güçlerin insafıyla değil onlara rağmen bertaraf edecek güçte...
Göztepe taraftarından yalancılara tokat
Göztepe, önceki gün Bornova'da Gençlerbirliği'ni yenerek İzmirlileri mest etti. Seyirci yasağının ardından ligin 5. haftasında Göztepe'yi kendi sahasında izleme fırsatı bulan İzmirliler, taraftarlığın nasıl yapılacağını tüm Türkiye'ye gösterdi. Ancak, sosyal medya ve bazı yayın organları aracılığıyla Türkiye'de yalanlar üzerinden gerginlik çıkarmaya çalışanlar Göztepe taraftarının açtığı bir pankartı da bu emellerine alet etmeye çalıştı.
Bazı taraftarlarca açılan "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" pankartı maçın ikinci yarısında kaldırıldı. Sözcü Gazetesi ve sosyal medya tetikçileri, bunu görevlilerin zorla yaptırdığını iddia etti ve "Atatürk düşmanlığı yapılıyor" havası estirmeye çalıştı. Ancak, Göztepe taraftarı bu yalana izin vermedi ve "Pankartı görevliler değil, ip koptuğu için biz kaldırdık" diye açıklama yaparak bu yalanı uyduranların suratına sert bir tokat patlattı.
