FETÖ'nün kanatları altında olduğu bizzat şu anda yardımcısı olan Koray Aydın tarafından da dile getirilen Meral Akşener'in kurduğu İyi Parti bir kısım medya tarafından pohpohlanıyor.
Ataol Behramoğlu gibi solcu birçok yazar bile, sağda bir bölünmeye neden olacağı umuduyla Meral Akşener'e övgüler düzüyor.
Bu bana 2002 yılında DSP'den ayrılan 63 millitevekilinin İsmail Cem önderliğinde kurduğu Yeni Türkiye Partisi'ni (YTP) hatırlattı. O dönemde de İsmail Cem ve birlikte hareket ettikleri o kadar pohpohlandı ki, yüzde 40'larla iktidar olacakları bile söylendi.
Ancak, evdeki hesap çarşıya uymadı ve YTP girdiği ilk seçimde yüzde 1.15 oy aldı. Bugün Akşener'in partisine olduğu gibi YTP'ye de siyasi ikbal beklentisiyle doluşan çok kişi vardı. Gemiyi ilk onlar terketti. 2004 yerel seçimlerinde oyu 0.32'ye düşen YTP, 24 Ekim 2004'de yaptığı son kurultayda CHP'ye katıldı.
Yani, siyasetin çöplüğünü boyladı.
DIŞARIDAN KUMANDA
Şimdi yeni partiyle ilgili konuşurken veya Akşener'i pohpohlarken sınır tanımayanlara boş hayaller peşinde koşmamaları için YTP örneğini hatırlatmak istedim.
Halk, oyunu verilen gazlara göre kullanmıyor. Halk, gerçekten bağımsız ve büyük Türkiye'yi isteyip değerlerine sahip çıkanların samimiyetine bakarak oyunu veriyor.
Sonra da İyi Parti'de olduğu gibi dışarıdan kumanda ile kurulan ve hakkında abartılı hayaller kurulan partiler ya ilk ya da ikinci seçiminde siyaset çöplüğüne gidiyor.
SİZ NE BÜYÜK BİR SİYASETÇİYMİŞSİNİZ AYTUN BEY!
Sayın İzmir Milletvekili Aytun Çıray bey, sizden çok özür diliyorum! Çünkü, İzmir'deki 19 yıllık gazetecilik hayatımda edindiğim izlenimlere kanarak size çok büyük haksızlıklar yapmışım. Ben sizin tek başınıza bir miting yapsanız İzmir'de 30 kişiyi bile toplayamayacağınızı düşünürken siz merkez sağın Celal Bayar gibi liderlerinden biriymişsiniz de haberim yokmuş...
Genel Başkan Yardımcılığından alındığınız, Parti Meclisi'nden çıkarıldığınız hatta 2019'da milletvekili adayı yapılmayacağınıza kesin gözüyle bakılan CHP'den yeni partiye geçerken kariyer planı yaptığınızı düşünmüştüm. Ancak, verdiğiniz demeçleri okuyunca sizin ne kadar büyük bir siyasetçi olduğunuzu ve arkanızda büyük kitleleri sürüklediğinizi anladım!
Şu sözünüz herşeyi idrak etmeme yetti de arttı bile: "Celal Bayar'la İsmet İnönü'yü İstiklal Savaşı'nda bir araya getiren şartlar neyse, ben de CHP'yle bir araya gelmiştim. Şimdi ise, İkinci Dünya Savaşı bittikten sonra çok partili hayata geçmek gerektiğinde Celal Bayar'la İsmet Paşa medeni bir şekilde daha iyi bir demokrasi için yollarını ayırmışlarsa, benim CHP'den ayrılmam da aynıdır." Vay vay vay...
AYAKLARINIZ YERE BASSIN
Bu sözleri okuyunca yeni partisinde Genel Sekreter olmayı başaran Aytun Çıray'ın ne kadar büyük bir politikacı olduğunu siz de anladınız değil mi sevgili okuyucular?
O, bizim partisinden hariç şahsına ait İzmir'de 30 oyu bile olmadığını düşündüğümüz Aytun Çıray, Celal Bayarlar, İsmet İnönüler klasmanında bir politikacıymış...
Onun yeni siyasi partiye geçişi aynı Celal Bayar'ın CHP'den ayrılıp Demokrat Parti'yi kurması gibiymiş..
Sayın Aytun Çıray, lütfen konuşurken ayaklarınızın yere basmasına özen gösterin.
Çünkü böyle demeçlerinizi okudukça bizi bir gülme tutuyor ki sormayın gitsin...