CHP'nin PKK elebaşı Abdullah Öcalan ve HDP'nin söylemlerinin temel taşlarından biri olan "eşit yurttaşlık" kavramını hem kurultay hem de Parti Meclisi bildirisine almasıyla ilgili dünkü yazımız yankı buldu. CHP'de HDPseverler tarafından parti içinde ekarte edilen, ikinci plana itilen ulusalcı kanat, buna isyan ediyor.
Bir dönem bu konulardaki açıklamalar ile ses getiren ve CHP-FETÖ ilişkisini gündeme getirdikten sonra partiden ayrılan İzmir eski Milletvekili Prof. Dr.
Birgül Ayman Güler ile konuştum. Güler, çok çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.
Kendisine doğrudan sordum, "Atatürk'ün kurduğu ve Cumhuriyetin temel değerlerini savunduğunu söyleyen bir partinin 'eşit yurttaşlık' kavramını benimsemesi ne anlama gelir? Böyle bir partiye artık Atatürk'ün partisi denilebilir mi?" Verdiği cevap gayet açıktı: "Kesinlikle denemez.
Bunda şüphe yok. Cumhuriyetin temel değerlerini savunan bir parti, 'eşit yurttaşlık' denilen siyasi programı benimsemişse Atatürk'ü reddetmiş demektir."
ARSIZ BİR SALDIRGANLIK
"Cumhuriyetin temel değerleri Türk Milleti ve Türk vatandaşlığı üzerinde yükselir" diyen Güler, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu 'eşit yurttaşlık' programı, Türk Milleti'nin de Türk vatandaşlığının da inkarı üzerinde yükseliyor. Bunlar birbiriyle mücadele eden kavramlar. Türkiye'de yıllardır yaşadığımız büyük mücadelenin özü de bu.
Siz, bu birbirleriyle kavga eden iki şeyi yan yana kullanıyorsanız, bu samimiyetsizlik demektir. Bence bu, samimiyetsizliğin de dışında Cumhuriyetin temel değerlerine arsız bir siyasi saldırganlıktır." CHP'nin 'eşit yurttaşlık' dediği kavramın aslında 'etnik vatandaşlık' olduğunu dile getiren Güler, "Bunların söylediği bireylerin eşitliği falan değil. Türkiye'de 36 grup var diye söyleniyor ya... Amaçları, bunun Anayasa'ya yazılması ve dolasıyla çok milliyetli bir siyasi düzen yaratmak. Bireyler arası eşitlik değil, etnik gruplar arası eşitlik istiyorlar. Bunun bir sonucu var ve o da ulus millet dediğimiz o siyasi bünyeyi inkar etmektir" ifadesini kullandı.
ATATÜRK'TEN BİRŞEY KALMIYOR
Anayasa'nın 66. maddesinin "Türk vatandaşlığı" başlığı taşıdığını ifade eden Güler, "Bunların somut hedeflerinden biri bu maddede Türk vatandaşlığı denmemesidir, ya Türkiye ya da TC vatandaşı denmesidir.
Bu ifadeyle amacın bu olduğu ortaya çıkıyor. 66. maddede Türk vatandaşlığı lafını kaldırırsan Türk Milleti lafı zaten boşa düşüyor. Dolayısıyla Anayasa'nın ilk 4 maddesi de değiştirilmesi gereken maddeler haline geliyor. Bunun arkasından asıl yapmak istediklerini tabi söylemiyorlar. O da her etnik gruba siyasi kimlik vermektir.
Bunu söylemiyorlar. Bir kere bu şekilde çok resmi dilli bir Türkiye ortaya çıkacak.
Anayasa'da her etnik grubu tanımladıysanız, bunların eşitliğini sağlamak için hepsinin dilinin resmi dil olduğunu kabul etmeniz gerekiyor. Yani geriye Atatürk devrimlerinden hiçbir şey kalmıyor." CHP'de "Eşit yurttaşlıkla bunu kastetmiyoruz" deyip bilerek yalan söyleyenler olduğunu dile getiren Güler, "Tabi, bir de bilmeden, 'Ne varmış bunda' diyenler var. Özellikle o bilmeyenleri uyandırmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Güler'in sözlerinin CHP'yi ele geçiren HDPseverler tarafından dikkate alınmayacağını biliyorum. Ama, bunları CHP'nin artık HDP'yle 'eşit'lendiğini bir türlü görmek istemeyenler için aktarmak istedim. Siyaseten aynı perspektife sahip olmasam da Güler'in bu tespitlerine katılıyorum. Bu tespitlerin gerçek CHP'liler tarafından dikkate alınmasının Türkiye'nin milli bütünlüğü için büyük önemi var.