Sırf Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AK Parti nefreti üzerinden hareket ederek birbirleriyle hiçbir ortak noktaları olmadığı halde bir araya gelen CHP, İyi Parti (İP) ve Saadet Partisi'nin (SP) kurduğu ittifak bu ülkeye karşı topyekün savaş halinde. Adlarına "Millet İttifakı" da deseler düpe düz "İllet İttifakı" olarak hareket ediyorlar.
Türkiye'nin son 16 yıldaki kazanımlarını ve başlattığı dev projeleri yok etmek için birbirleriyle yarışıyorlar.
Milli otomobil projesinden Kanal İstanbul'a, şehir hastanelerinden nükleer santrallere kadar her şeye karşı çıkıyorlar ve iktidara geldiklerinde bunları durduracaklarını söylüyorlar. İP'nin Cumhurbaşkanı Adayı Meral Akşener, adeta FETÖ projesi olduğu iddialarını doğrular bir şekilde FETÖ'cülerin en çok nefret ettiği kurum olan, Türkiye'nin dünyadaki yüzakı Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı'nı (TİKA) kapatmaktan bile bahsediyor.
BÖLÜCÜLÜK YAPIYORLAR
Sadece büyük projelere ve Türkiye'nin etkin kuruluşlarına karşı çıksalar neyse, asıl bu milletin birlik ve bütünlüğüne zarar veriyorlar. Resmen PKK'nın yanında saf tutuyorlar. Kemal Kılıçdaroğlu ve dar çevresi tarafından hazırlanan CHP seçim beyannamesinde PKK'nın istediği "özerklik" ve etnik kökene dayalı "eşit yurttaşlık" vaadinde bulunuluyor. Kılıçdaroğlu, PKK'nın siyasi uzantısı HDP'nin barajı geçmesi gerektiğini söyleyerek, partililerinden bir kısmının HDP'ye oy vermesini teşvik ediyor. CHP'nin Cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce gidip PKK'nın Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ı cezaevinde ziyaret ediyor, sağa sola selamını taşıyor.
Onun için özgür kalmasını istiyor.
Bununla da yetinmiyorlar. Türkiye, terörün merkezlerinden Kandil Dağı'na doğru yürüyor, CHP buna isyan ediyor.
CHP'nin Grup Başkan Vekili Özgür Özel, operasyonun siyasi olduğunu söylüyor, "Kandil'de PKK'lı kalmadı" diyor. İP'nin Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ da benzeri sözlerle olası Kandil operasyonunu eleştiriyor.
BAŞARAMAYACAKLAR
Meral Akşener, Cumhurbaşkanı seçilmesi halinde özgürlük istediği Selahattin Demirtaş'ı yardımcısı yapabileceği yönünde sinyaller bile veriyor. "Seçilirseniz Demirtaş yardımcınız olur mu" sorusuna "Ben başkan olursam niye Kürt bir başkan yardımcısı olmasın" yanıtını veriyor. İllet İttifakı'nın küçük partisi SP'nin Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu ise, Türkiye'nin Güneydoğu Bölgesi'nin Kürdistan olarak isimlendirilebileceğini söyleyecek kadar ileri gidiyor. SP'nin HDP'den transfer ettiği Altan Tan da gizli planı açık ediyor, "İktidara geldiğimizde Kürdistan'ı tanıyacağız." Ne derseler desinler, ne yaparsalar yapsınlar başaramayacaklar. Bugüne kadar nasıl hep kaybettiyseler yine kaybedecekler. Bu millet, kendi ismini kullanan ama bu ülkenin başına 'illet' olan bu PKK destekçilerini 24 Haziran'da yokluğa mahkum edecek.