• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
Papaz’ın ardından.. ERHAN GÜLENÇ

Papaz’ın ardından..

erhan.gulenc@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 13 Ekim 2018, 00:26

Ajan papaz Andrew Brunson'ın dün serbest bırakılmasını kimse "ABD istedi, Türkiye geri adım attı" şeklinde bir kara propagandaya alet etmesin. Türkiye, Brunson sürecinde dik duruşunu ve bir hukuk devleti olduğunu dünyaya gösterdi. ABD'nin tüm baskılarına rağmen ileride CIA'in başına bile getirilebileceği söylenen Brunson'ı bugüne kadar bırakmadı. Eğer Türkiye, ABD'nin isteğiyle hareket ediyor olsaydı, ABD için çok önemli olan böyle bir ismi aylar önce serbest bırakırdı. Gelinen noktada Brunson'ın tutuklu kalmaya devam etmesinin Türkiye açısından hiçbir faydası kalmamıştı.
Devlet ve yargı kararını verdi. Buna herkes saygı duymalı.

'FETÖ'YLE MÜCADELEYE DARBE VURULDU'

Hakimler ve Savcılar Kurulu'nun (HSK) FETÖ'nün kumpas davası ayağını yürüten hakim ve savcılarla ilgili şikayet ve taleplere aldığı kararlar büyük tartışma yarattı. HSK'nın geçtiğimiz günlerde Ergenekon davası kumpasında yer alan hakimlerin yargılama faaliyetinde bulunduğu ve yetkilerini kötüye kullanmadığı yönündeki kararı basına yansıdı. Dün de gündeme FETÖ kumpası mağdurlarından gazeteci Nedim Şener'in, FETÖ'nün kumpas davalarının en önemli isimlerinden biri olan Ergenekon savcısı Zekeriya Öz'le ilgili yaptığı başvuruya HSK'dan gelen cevap damga vurdu. Yazıda Öz'ün FETÖ ile irtibatının bulunmadığına dair ifadeler yer aldı. Yazı tartışma başlattı.

"FETÖ'CÜLERİ RAHATLATTI"

Ben de konuyu FETÖ'nün TSK'daki yapılanmasını ilk ortaya koyan isimlerden biri olan Emekli Askeri Hakim ve Savcı Ahmet Zeki Üçok'la konuştum. Üçok, "HSK'nın verdiği bu kararlar FETÖ'yle yapılan mücadeleye bugüne kadar vurulmuş en büyük darbe. FETÖ'cü hakim ve savcıları bu kadar rahatlatan başka bir şey olamaz" değerlendirmesinde bulundu.
HSK'nın Ergenekon, Balyoz ve Askeri Casusluk kumpasında yer alan hakim ve savcılarla ilgili başvuralara sürekli aynı cevabı verdiğini dile getiren Üçok, şunları söyledi:

"Bu kişilerin FETÖ ile irtibatını kurmak için daha ne olması lazım? Adamların hepsi yurtdışında firarda. FETÖ'cü olduklarına dair bizzat kendi açıklamaları var. Buna rağmen 'FETÖ ile irtibatları kurulamadı. Bunların yaptığı eylemler hakim ve savcılık mesleği gereğidir' diye yazarsan olmaz.
Yarın bu FETÖ'cü hakim ve savcılarla ilgili alınacak mahkeme kararlarının hepsi ya Anayasa Mahkemesi'nden ya da Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nden bu yüzden döner. Bunu HSK'nın bilmemesi mümkün değil. HSK'nın bu kararlarını FETÖ'cüler sonuna kadar kullanacaklar. AİHM'deki yargılamalarda kullanılabilecek bu en önemli delili maalesef HSK, FETÖ'cü hakim ve savcılara kendi eliyle verdi." Üçok, sözlerini şöyle sürdürdü: "FETÖ ile irtibatı gerekçesiyle bir gecede 4 bin 500 hakim savcıyı görevden atacaksın ve ondan 2 sene sonra diyeceksin ki, 'Biz Zekeriya Öz ile FETÖ arasında irtibat kuramadık ve bunların yaptığı eylemler hakimlik ve savcılık mesleğiyle ilgili.' O zaman senin o bir gecede attığın adamların hepsi demezler mi, 'Kardeşim biz de hakim ve savcılık mesleğimiz çerçevesinde hareket ettik. Bizimle ilgili FETÖ ile nasıl irtibat kurdunuz?' Sen eğer Zekeriya Öz'ün FETÖ ile irtibatını kuramıyorsan Siirt'in bir ilçesinde görev yapan FETÖ'cü hakim savcıyla nasıl kuracaksın?" HSK'nın verdiği bu kararlar daha çok tartışılır. Hain ve sinsi örgüt FETÖ'yle mücadelede ne yapıp edip başarılı olmak zorundayız. Bu işin şakası yok.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.