İzmir'in her yerinden tarih fışkırıyor.
Ancak İzmir, bu tarihe ve ortaya çıkan eserlere sahip çıkabiliyor mu, orası tam bir soru işareti?
Neden mi?
Size bugünlerde İzmir'in göbeğinde, gözümüzün önünde yaşanan bir vurdumduymazlık örneği ile anlatayım.
Konak'ta mülkiyeti Vakıflar Müdürlüğü'ne ait 120 yıllık Kaptan Mustafa Paşa İş Merkezi için yap-işlet-devret modeliyle başlanan işhanı inşaatının temelinde geçtiğimiz aylarda Antik Roma Dönemi'nden kalma kalıntılar bulundu. Bunun üzerine inşaat durduruldu.
İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu'nun kararıyla bölgede sondaj yapılarak, kalıntılar incelenmeye alındı. Kalıntıların, Antik Roma dönemine ait liman hamam kalıntısı ile imparatorluk salonu olduğu belirlendi. Kalıntıların bir dönemin sosyo-kültürel yaşamını göstermesi açısından çok önemli olduğu anlaşıldı. Ayrıca mevcut alanda kompleks yapı olgusu olduğu kanısına varıldı.
BÜROKRASİ SÜRECİ
Kurul, alanda mevcut zemin suyunun giderilmesine ve önlenmesine ilişkin ilgili uzmanlarca hazırlanacak raporun kurula iletilmesinden sonra alanın SİT statüsünün ve/veya tesciline ilişkin konunun değerlendirilmesi kararı aldı.
Fakat bu aşamadan sonra devreye bürokrasi girdi. Tarihi kalıntılar kaderine terkedildi. Geçtiğimiz günlerdeki yoğun yağışlar nedeniyle tarihi kalıntılar tamamen suyla kaplandı. Tarih, yeşil renge bürünmüş suyun içinde çürümeye başladı.
Biz Yeni Asır olarak kamu görevimizi yerine getirerek olayı geçtiğimiz Pazartesi günü ilk sayfamızdan duyurduk. Burasıyla ilgili bir an önce önlem alınmasını ve tarihi yapıları çürüten yeşil renkli suyun boşaltılması gerektiğine dikkat çektik.
VURDUMDUYMAZLIK ÖRNEĞİ
Fakat koskoca İzmir'de ilgili ve yetkili kuruluşlar öylece bakakaldı. Bu arada yağan yağmurla alanda oluşan 'antik gölet' daha da büyüdü.
Konuyla ilgili İzmir 1 Nolu Kültür Varlıklarını Koruma Kurulu Müdürlüğü'nü aradım ve neden önlem alınmadığını sordum.
Aldığım yanıt, "Büyükşehir Belediyesi, Konak Belediyesi, Vakıflar Bölge Müdürlüğü gibi ilgili kuruluşlara yazı yazdık. Gelecek cevapları bekliyoruz.
Burada suyun boşaltılması işlemini kimin yapacağı da buna göre belli olacak. Bizim müdürlük olarak bu suyu boşaltacak ekipman ve personelimiz bulunmuyor. Bunu ilgili sorumlu kurumun boşaltması gerekiyor."
YOK MU SAHİP ÇIKACAK?
Peki kim bu ilgili kurum?
Bilinmiyor...
Bu mudur yani? Koskoca İzmir'de bu tarihi yapıların çürümesinin önüne geçmek için en azından gelip bu suyu tahliye edecek bir kurum veya kuruluş yok mu?
Bu tür tarihi eser ve kalıntılar toprak altında yüzlerce yıl bozulmadan kalabiliyor, ancak gün yüzüne çıkarıldıklarında korunmazsa yok olabiliyor. Biz bulduğumuz bu tarihi göz göre göre çürütüyoruz...