Bir yanda uzlaşma, diğer yanda savaş

İzmir'de yerel seçimler öncesi dün eş zamanlı olarak yaşananlar İzmirlinin önüne tabloyu net bir şekilde koydu.
İzmir'de bir yanda AK Parti'nin Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Nihat Zeybekci, düzenlediği basın toplantısıyla uzlaşma, hassasiyetlere saygı ve dev projelerle İzmir'i bir dünya kenti yapmaya yönelik mesajlar verirken aynı dakikalarda CHP yönetimindeki Büyükşehir Belediyesi önünde meydan savaşı yaşandı. Çıkıp belediye önünde toplanan işçileri dinlemeyen Başkan Aziz Kocaoğlu, işçileri polise dövdürdü. Yani tablonun bir yanında 'uzlaşma ve kalkınma' diğer yanında ise kaos, kavga ve şiddet yer aldı.
ÇEKİŞMESİZ BİR KAMPANYA
Zeybekci gazetecilerle buluşmasında kentin yerel seçimler öncesi beklediği kavgadan uzak ve daha çok projelerin öne çıkacağı atmosferin oluşmasını sağlamaya yönelik mesajlar verdi. Örneğin, öncelikle çevre duyarlılığı olan, her yerde bayrak, flama olmayan, gürültü kirliliği yapmayan bir seçim kampanyası izleyeceklerini dile getirdi ve "İzmir'de vatandaşlarımıza dokunan, yürüyen, mahallelerde sokaklarda olduğumuz bir kampanyamız olacak" ifadesini kullandı.
Ayrıca, kampanya sürecinde rakip siyasi parti adaylarından hiçbirinin ismini zikretmeyeceğini, hiçbir isimle de işinin olmadığını, bilindik siyasi çekişmelerin olmadığı bir seçim çalışması yürüteceğini vurguladı.
HASSASİYETLER GÖZETİLECEK
Zeybekci'nin İzmir'de açılan davalar nedeniyle ÇED raporu iptal edilen İzmir Körfez Geçişi projesiyle ilgili ortaya koyduğu bakış açısı da seçilmesi halinde nasıl bir belediye başkanlığı yapacağının ipucunu taşıyordu. "Bu projeyi mutlaka tamamlayacağız" diyen Zeybekci, sözünün sonuna şu önemli cümleyi ekledi: "Ama önce çevre hassasiyetlerinin tamamına dikkat ederek!"...
Zeybekci, İzmir'de tartışma konusu olan tramvay projelerinde de aynı bakış açısını sergiledi. Gazetecilerin, "Seçilirseniz tramvayı kaldırmayı düşünüyor musunuz?" sorusuna, "Niye kaldıralım. Eksiklerini tamamlayacağız" yanıtını verdi.
İŞÇİLERİ DÖVDÜRDÜ

Bu sakin mesajların verildiği dakikalarda Konak Meydanı'nda yaşananlar ise kent yönetiminin nasıl bir çıkmazda olduğunu ortaya koydu. Daha birkaç gün öncesine kadar İZBAN'da yaşanan grev nedeniyle İzmirliler ağır bir fatura öderken, CHP'li Başkan Kocaoğlu, şimdi de belediyeye ait İZENERJİ şirketinde çalışan işçileri çileden çıkardı. Kocaoğlu, sorunu çözmek yerine işçileri polise dövdürdü. Konak'ta bir meydan savaşı yaşandı. Bu nedenle İzmir'de otobüsler 2 saat kontak kapattı, çöp kamyonları konvoy halinde Konak'a dayandı.
İzmirliler ulaşımda yine çile yaşadı.
KARAR VERİRKEN DİKKAT!
İşçiler Kocaoğlu'na "Sizin ileri demokrasiniz bu mu? Söz verdin, sözünü tut Aziz Kocaoğlu. 'Bugün çözüyoruz, itirazı yarın geri çekiyoruz' diyerek 90 gündür bizi oyaladın" diye tepki göstererek her gün 2 saat iş bırakma eylemi yapacaklarını açıkladı.
Yani sözde sosyal demokrat geçinen CHP zihniyetinin belediye işçileriyle yaşadığı anlaşmazlığın faturasını yine İzmirliler ödeyecek, kentte hizmetler aksayacak.
İzmirliler olarak 31 Mart'ta gönlümüzden geçen adaya oyumuzu özgürce kullanacağız. Ancak bunu yaparken hem bizim hem de çocuklarımızın geleceği için dün kentte oluşan bu tabloyu önümüze koyup kararımızı ona göre vermeliyiz.
Uzlaşma ve kalkınma mı, kavga ve kaos mu? Tabi ki ilki...