CHP’li vekilden skandal benzetme

CHP-İP ittifakının PKK'nın uzantısı HDP'yle ortak olarak çıkardığı İzmir Büyükşehir Belediye Başkan adayı Tunç Soyer'e 12 Eylül darbesinin kudretli savcısı olan babası Nurettin Soyer üzerinden gösterilen tepkiler sürüyor.
Darbenin ardından yaptırdığı veya yapılmasına gözyumduğu işkencelerle adından sözettiren Nurettin Soyer'in oğlunun bugün PKK'nın uzantısı olan bir partinin de desteğiyle belediye başkan adayı gösterilmesi vatandaşı isyan ettiriyor.
CHP'liler ise, Soyer'i aklamak için ellerinden geleni yaparken kantarın topuzunu iyice kaçırdı. Ana muhalefet partisinin İzmir Milletvekili Kamil Okyay Sındır'dan skandal bir benzetme geldi. Sındır, bugün bile 'ah' almayı sürdüren Nurettin Soyer'i, 15 Temmuz'da 250 vatandaşımızı şehit eden, Meclis'i bombalayan FETÖ'cülerle ilgili soruşturmaları yürüten savcılarla bir tuttu. CHP'li vekil, "Babanın suçu falan diye bir şey yok. Bugün de 15 Temmuz darbe girişimine bulunanlara karşı cumhuriyet savcılarımız nasıl cumhuriyeti korumak adına görev yapıyorsa o dönemde de o oldu" ifadesini kullandı.
NASIL BİR TUTARSINIZ?
Bu sözler, FETÖ'yle mücadele eden savcılara yapılmış ağır bir hakaretten başka bir şey değil.
Sayın Sındır!
Siz o dönem işkence gören insanların anlattıklarını duymuyor musunuz, okumuyor musunuz? Siz insanlık dışı işkencelere imza atılan, haksız uygulamalarıyla Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen darbe günlerinin baş aktörlerinden birini, bugün darbeci FETÖ'cüleri yargılayan savcılarımızla nasıl bir tutarsınız?
YOKSA FETÖ'YE DESTEK Mİ?
Yoksa, yoksa...
Siz bu sözünüzle üstü kapalı olarak FETÖ'cüleri mi savunuyorsunuz? Yani bugün FETÖ'cü hainlerin hukuk önünde hesap vermesi için çalışan savcıların da Nurettin Soyer'in ülkücülere yaptığı gibi FETÖ'cüleri işkenceden geçirdiğini mi ima ediyorsunuz? Bu benzetme ile FETÖ'cülere de işkence ve haksızlıklar yapıldığı yönünde subliminal bir mesaj mı vermeye çalışıyorsunuz?
Derdiniz ne? Cevap verin...
'İŞKENCELERİN ŞAHİDİYDİ'
Tabi ki, babaların işlediği suçlar için oğulları suçlanamaz. Ancak, o oğul babasının imza attığı çirkinlikler için "Gurur duyuyorum" diyorsa iş değişir.
Tunç Soyer de babasının askerlik ve savcılık hayatıyla gurur duyduğunu söylediği için bu tepkileri hakediyor.
Soyer, 12 Eylül darbesi döneminde 20'li yaşlardaydı, yani daha hiçbir şeyden haberi olmayan bir çocuk değildi. Soyer'in babasınun suçlarıyla ilgili 'gurur duymanın' dışında 'şahitlik' gibi bir ilgisinin de olduğu ortaya çıktı. 12 Eylül'deki MHP davalarının kilit ismi ve dönemin ağır işkenceleriyle önce idama mahkum edilip ardından da 6 yıl cezaevinde kalan Ülkü Ocakları Eski Hukuk Masası Başkanı Erdem Şenocak'ın geçtiğimiz günlerde basında çarpıcı açıklamaları yer aldı.
'BABASININ YANINA GELİRDİ'
Gündemin yoğunluğundan arada kaynayan bu sözleri güme gitmemesi için size tekrar aktarıyorum: "Tunç Soyer, bu kanlı tarih ve utanç tablolarının canlı tanığıdır. Sürekli babasının yanına gelirdi, onu işkenceden çıktığımda ilk kez gördüğümde yanımdaki askere sordum bana, 'başsavcının oğlu Tunç, ajansta çalışıyor, sürekli gelir' dedi. İyi giyimli, havalı bu genci askeri savcılık ve cezaevi bölgesinde sürekli görüyorduk. O dönemde 20'li yaşlarda olan Tunç Soyer, garnizonun içindeki işkence odaları, işkence görmüş insanları görüyordu. Nurettin Soyer'in yaptığı tüm işkence ve muamelelere şahittir. Bugün 'Eski defterleri açmayın' diyerek babasının yaptığı her şeye sahip çıkmıştır."