Türkiye, aylardır süren yoğun seçim temposunda sona geldi. Yarın, sandık başında olacağız. Her birimiz oyumuzu istediğimiz parti veya adaya verme konusunda sonuna kadar özgürüz ancak, unutmamamız gereken çok önemli noktalar var...
Ne yaparsak yapalım, vereceğimiz oyla Türkiye'nin tökezlemesini bekleyenleri sevindirmeyelim.
Ülkemizin kazanımlarını geri götürmek isteyen güçlerin önünü açmayalım...
Oyumuzu Atatürk'ün kurduğu Türkiye'nin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğü için verelim.
O yüzden terör örgütleri ve uzantılarıyla gizli veya açık iş tutanlara, ittifak kuranlara itibar etmeyelim.
KENTE İHANET
Yarınki seçim İzmir için de bir kırılma noktası olacak. İzmir ya yeniden zirveye oynayan bir kent olmayı seçecek ya da Bursa gibi kentlerin gerisine düşmeyi...
Maalesef İzmir, son 15-20 yılda büyük kan kaybetti. CHP'li Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, hizmetten çok kentteki korku siyaseti üzerinden hamaset yaparak şehrin enerjisini tüketti.
Kentin hali ortada... Herşeyi bir kenara bırak, Büyükşehir Belediyesi hala Körfez'e kanalizasyon akıtıyor. Bu kente ihanet etmekten başka bir şey değil... Sen, İzmirlilere 'Yüzülebilir Körfez' diye yalan söylerken denize kanalizasyon suyu akıtmaya devam ediyorsan yüzüne güldüğün kent halkını sırtından bıçaklıyorsun demektir...
KOCAOĞLU'NDAN BETER
Ancak, CHP maalesef Kocaoğlu'nu bile aratacak bir aday çıkardı karşımıza. İddia ediyorum, eğer CHP'nin adayı Tunç Soyer, seçimi kazanırsa İzmir, Kocaoğlu'nu bile çok arar. Kocaoğlu iş yapmasa da Körfez'e kanalizasyon akıtsa da en azından Soyer'e göre bin kat daha 'milli' bir isimdi. Örneğin Türkiye, PKK'yı tepelemek için Afrin'e girdiğinde CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun aksine bunu destekledi, birlik beraberlik mesajı verdi.
Tunç Soyer ise, Türkiye'nin Afrin'de tepelediği terör örgütünün siyasi uzantısı HDP'nin destekçisi... Hatta bence, CHP'liden çok bir HDP'li...
Terör örgütü Güneydoğu'daki kentlerin sokaklarına hendekler kazdığı dönemde PKK'ya destek verdiği için Sur Belediyesi'ne kayyum atanmasını bile 'darbe' olarak nitelendirebilmiş bir kişi...
Soyer'in Başkan olması demek İzmir'de Büyükşehir yönetiminde HDP'nin de söz sahibi olması demek...
SEFERİHİSAR'I BATIRDI
Daha önce bin kere yazdık ama son gün bir kez daha vurgulamakta fayda var...
Soyer, kent yönetimi anlamında da başarısızlığı tescilli bir isim...
Seferihisar'da başkanlık yaptığı 10 yılda belediyenin değerli ne kadar arsası varsa tek tek sattı. 5-10 milyon liraya sattığı arsaların bugünkü değeri 100-200 milyon lira olarak hesaplanıyor. Bu kadar arsa satışına rağmen Soyer döneminde belediyenin borcu ise, 20 milyon liradan 150 milyon liraya çıktı.
İlçede şehircilik anlamında yapılmış kalıcı tek bir eseri yok.
PROJESİ BİLE YOK
Ayrıca Soyer'in 4.3 milyon nüfuslu İzmir için kayda değer bir projesi de yok. İlk aday gösterildiği dönemde, proje açıklamayacağını söyledi. Sonra baktı AK Parti'nin Büyükşehir adayı Nihat Zeybekci projelerini art arda sıralıyor. Bari 'Ben de görüntü olsun diye birkaç proje açıklayayım' dedi, o kadar...
Seçim dönemi boyunca 'Aşkla İzmir' gibi romantik yüzeysel söylemlerin ötesine geçemedi.
O yüzden yarın, sandık başına gittiğimizde sonradan çok pişmanlık duyacağımız bir tercih yapmayalım... Oyumuzu İzmir ve Türkiye'nin aydınlık gelceği için verelim...