İzmir, 8 bin 500 yıllık tarihi boyunca nice medeniyetlere ev sahipliği yaptı.
Kurtuluş Savaşı'nın ardından yakıldı ama o küllerinden tekrar doğmayı başardı.
Bugün başta Selçuk Efes Antik Kenti olmak üzere İzmir'in birçok yerinde tarihi ortaya çıkarmak için büyük gayretlerle kazı çalışmaları yapılıyor. Ancak, diğer yandan da bazı noktalarda tarihi miras, başıboşluğa terkediliyor.
Örneğin, bugün İzmir'in göbeğindeki Konak'ta 'tarihi bir vurdumduymazlık' yaşanıyor.
TARİH SULAR ALTINDA
Hatırlarsanız Konak'ta geçtiğimiz aylarda iş merkezi yapılmak için yıkılan bir iş hanının temelinden Antik Roma dönemine ait imparatorluk salonu ve liman hamam kalıntıları çıkmıştı. Bunun üzerine İzmir 1 Numaralı Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu inşaat çalışmalarını durdurmuştu.
Ancak, sonrasında bu kalıntılar kaderine terkedildi ve geçtiğimiz aylardaki yağışlarla sular altında kaldı. Koruma Kurulu'nun buradaki suyun boşaltılması kararına rağmen içlerinde Konak ve Büyükşehir Belediyesinin de yer aldığı hiçbir kurum ve kuruluş bu yönde somut bir çalışma yapmadı.
Şimdi havaların ısınmasıyla sular bir miktar azaldı ancak yemyeşil bir manzara oluştu.
Çünkü, tarih yosun tuttu.
KEMERALTI'NA KOMŞU
Bu arada ortaya da büyük bir tezat çıktı.
Çünkü, bu kalıntıların hemen yanıbaşında Tarihi Kemeraltı Çarşısı bulunuyor. Kemeraltı Çarşısı'nın UNESCO Dünya Kültürel Mirası Geçici Listesi'ne alınması için başvuru yapıldı. Ama bu listeye girmesi için mücadele ettiğimiz Kemeraltı'nın hemen yanında Antik Roma'dan kalan bu tarih, yosun tutmuş halde sular içinde bekliyor.
Buradaki suyun boşaltılması için mücadele eden avukat Arif Ali Cangı ile konuştuk.
"SÜRECE OLUMLU YANSIR"
Suyun bir an önce çalışma boşaltılıp, bu alanın koruma altına alınmasının Kemeraltı'nın Geçici Listeye alınması yönündeki çalışmalara olumlu yansıyacağını ifade eden Cangı, "Hazırlanan UNESCO başvuru dosyasında Kemeraltı'nın 1600-1900 yıl öncesine dayandığı ve antik liman kıyısında yer aldığına dair argümanlar yer alıyor. Yani bu milattan sonra 2. yüzyıla kadar devam eden Antik Roma dönemini de kapsıyor.
O açıdan biz şimdi buradaki Antik Roma döneminden gelen bu kalıntıları bir an önce korumaya alırsak Kemeraltı'nın UNESCO'ya girme çalışmalarına da büyük katkı sağlamış oluruz. Bu aslında bir fırsat, bu fırsatın görülmesi gerekiyor" dedi.
Bir an önce bu ayıba son vermeli ve Cangı'nın işaret ettiği gibi Kemeraltı'nın UNESCO Listesi'ne alınması konusunda ne kadar iddialı olduğumuzu göstermeliyiz.