Türkiye, son dönemde terörle mücadelede önemli başarılar elde etti. Yurt içinde beli kırılan teröre, Kuzey Irak'ta da büyük darbeler indirildi. Terör örgütünün arananlar listesinde bulunan birçok yöneticisi etkisiz hale getirildi.
Fakat içeride ve Irak'ın kuzeyinde bitme noktasına gelen terör örgütü, Türkiye'nin sözde stratejik müttefiki ABD tarafından Suriye'nin kuzeyinde palazlandırıldı.
İş o noktaya vardı ki, Türkiye ya Fırat'ın doğusundaki bu terör yuvalarını yerle bir edecekti ve bugüne kadar terörle mücadelede elde edilen kazanımları ileriye taşıyacaktı ya da orta vadede bölünmeye doğru uzanan bir sürece girecekti.
Devlet, bunu gördü ve adımını ileriye doğru atma kararı verdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün bir kez daha harekatın çok yakında başlayacağının mesajını verdi.
ABD'DEN 15 KİLOMETRE DAYATMASI
Bölgeyle ilgili çalışma yapan askeri birimlere yakın kaynaklarla görüştüm. Elde ettiğim bilgileri size de aktaracağım. Bugüne kadar Fırat'ın doğusuna yapacağımız harekatı durdurmaya çalışan ABD, artık bu harekattan dönüş olmayacağını görünce işi sulandırıp etkisizleştirme çabası içine girdi.
ABD, bize şimdi 150 kilometrelik bir hat uzunluğunda, 15 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge oluşturulmasını öneriyor.
Bu bölgenin kontrolünü ABD ve Türk askerlerinin birlikte yapmasını istiyor. Hatta terör örgütünün sivil uzantılarının da bu bölgenin yönetim konseyinde yer almasını talep ediyor.
TÜRKİYE 40 KİLOMETREYE İNECEK
Bu öneriye 'evet' demek harekatın daha başlamadan başarısız olduğunu kabul etmek anlamına geliyor. Çünkü, 150 kilometre uzunluk ve 15 kilometre derinliğe sahip bir güvenli bölge, tamamen terör örgütünün işine geliyor. Çünkü, PKK'nın Suriye kolu olan YPG'nin Irak'ın kuzeyindeki terör kamplarıyla bağlantısı kesilmemiş oluyor.
Türkiye bu bağlantıyı koparmak için 32 kilometreden yer yer 40 kilometre derinliğe ve 450 kilometrelik bir hat uzunluğuna uzanan, tamamen kendi kontrolündeki bir güvenli bölge oluşturmak istiyor. Yani sınırımızın tamamını terörden arındırmayı planlıyor. Türkiye eğer böyle bir güvenli bölge oluşturamazsa terör tehtidinin ortadan kalkmayacağını biliyor.
Türkiye'nin edindiği bazı istihbarat bilgilerine göre ABD, bizi durdurmak için dolaylı olarak Beşar Esed'le de görüşüyor.
ABD, Esed'den Suriye'nin kuzeyinin tamamını uçuşa yasak bölge ilan etmesini istiyor. Türkiye de Esed'in, sözünden çıkamadığı Rusya Devlet Başkanı Putin üzerinden bunu engellemek için çalışıyor.
B PLANIMIZ DA HAZIR
Esed, burayı uçuşa yasak bölge ilan eder ve S-300 füzelerini bu anlamda devreye sokarsa Türkiye'nin İHA, SİHA ve helikopterlerle operasyon yapması imkansız hale gelir. Sadece F-16'lar kısmi olarak hava operasyonları yapabilir. Bu da harekatın etkinliğinin azalması demek olur.
Fakat Türkiye, bununla ilgili de B planını hazırladı. Buna göre harekat karadan yürütülecek. Bölgedeki terör üsleri obüslerle vurulurken Bora füzeleri de devreye sokulacak. Kara birlikleri de içeriye doğru ilerleyecek. Şu an bu harekat için bölgede konuşlu 60 bin Türk askeri bulunuyor. Kıbrıs Barış Harekatı'nı 40 bin askerle yaptığımız düşünüldüğünde bunun Cumhuriyet tarihinin en büyük sınır ötesi harekatı olacağı ortaya çıkıyor. Ayrıca, uçaklarımız kendi hava sahamızı sonuna kadar kullanıp 280 kilometre menzilli SOM füzeleri ve milli üretim güdümlü mühimmatlarla operasyonlara havadan destek verecek. Türkiye büyüyecek...