Giriş Tarihi: 20 Aralık 2019, 23:11
İzmir'in gözde ilçelerinden Urla'da CHP'li Belediye Başkanı Burak Oğuz'un FETÖ üyeleği suçlamasıyla tutuklanması gündemin en önemli maddelerinden biri olmayı sürdürüyor. Adliye muhabirimiz Metin Burmalı, dün Yeni Asır olarak manşetten yayınladığımız bomba bir habere imza attı. Buna göre, Oğuz'un görüştüğü tespit edilen FETÖ'nün mahrem imamlarından birinin, 15 Temmuz'daki hain darbe girişiminin kilit isimlerinden Deniz Kuvvetleri'nin sözde imamı Hakan Çiçek olduğu ortaya çıktı. Kalkışmanın merkezi Akıncı Üssü'nde darbe girişimini yöneten FETÖ'nün tepe isimlerinden biri olan Çiçek'in telefonundan o akşam örgüt elebaşının yaşadığı Pensilvanya ile görüşme yapıldığı tespit edilmişti.
CİDDİ BİR TABLO VAR
Önceki yazımda da belirttim: Kesinleşmiş yargı kararı olmadan kimse "FETÖ'cü" olduğuna dair iddiaların yer aldığı haberler yayınlanan Oğuz'un, üzerine örgütün beyin takımıyla da irtibatının tespit edilmesi ortaya ciddi bir tablo çıkarıyor.
CHP MUHASEBESİNİ YAPMALI
CHP'nin de bu tablonun ciddiyetini kavraması gerekiyor. Oysa CHP, yargı sürecinin sonuçlanmasını beklemeden, "Bunların hepsi iftira" noktasından öteye geçip FETÖ'yle ilişkisi konusunda bir iç muhasebe yapacak gibi gözükmüyor.
Bu, ülke için kaygı verici bir tavır. Çünkü, FETÖ'nün ana muhalefete sızması, Türkiye'nin bekasına karşı bir tehdit demektir.
O yüzden 17-25 Aralık darbe sürecinden bu yana FETÖ'yle örtüşen birçok eylem ve söylemde bulunan CHP'nin yönetimindeki isimlerin, Urla vakasının ardından şapkayı önlerine koyup düşünmesi şart. Her kılığa girmekte maharetli olan FETÖ'cülerin tespit edilip partiden uzaklaştırılması gerekiyor.
BİRLİKTE GÖRÜNTÜ VERİYOR
Fakat CHP, FETÖ'yle birlikte görüntü vermekten hiç rahatsız değil. Burak Oğuz vakasında da bunun böyle olduğunu ortaya koyan flaş bir iddia da var. Urla'da ve CHP'de yoğun olarak konuşulan bu iddiaya göre, Burak Oğuz 16 Aralık'ta ifade verdiği savcılık tarafından tutuklanma talebiyle mahkemeye sevk edilince, CHP'li yöneticilerle irtibat kurmuş ve "Durum ciddi. Tutuklanacağım.
Mahkemeye çıkmadan e-devlet uygulaması üzerinden parti üyeliği ve başkanlık görevinden istifa edeyim" önerisi getirmiş. Ancak CHP yöneticileri, bunu reddetmiş. Yani, FETÖ'yle yine birlikte görüntü verdiği şeklinde yorumlanacak böyle bir gelişmeden rahatsız olmamış.
Hem şu da var: Belki Oğuz dediği gibi tutuklanmadan partiden ve başkanlıktan e-devlet kanalıyla istifa etseydi, belki Urla Belediyesi'nin yönetimine kayyum bile atanmayabilirdi. Çünkü Oğuz, terör suçundan tutuklandığı için yasa gereği yerine kayyum ataması yapıldı. Oysa istifa halinde yeni belediye başkanının mecliste yapılacak seçimle belirlenmesi yoluna gidilebilirdi.
Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen
tıklayın.