• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
İzmir, Soyer’den önce hizmet bekliyor! ERHAN GÜLENÇ

İzmir, Soyer’den önce hizmet bekliyor!

erhan.gulenc@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 04 Ocak 2020, 21:38

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in demokrasi söylemi konusunda içinden geçeni söylediğini ve bu açıdan samimi olduğunu düşünüyorum.
Ancak maalesef, siyaset konuşurken özellikle de ulusal siyaset konuşurken ölçüyü kaçırıveriyor. Konuşmanın heyecanına kapılınca konuyu çok tehlikeli noktalara sürüklüyor ve adeta bazı milli meseleler ile kanuni uygulamalar karşısında isyan bayrağı açmış gibi bir portre çiziyor.

KIBRIS VE KÜRTÇE ÇIKIŞI
Kendisi bunun yıllar önce söylenmiş bir laf olduğunu ifade etti ama günlerce "Kıbrıs'ı artık Kıbrıslılar'a bırakalım.
Daha fazla müdahale etmeyelim" sözüyle konuşuldu. Ayrıca, "Kürtlerin anadilinde kamusal hizmet isteğini Ankara'nın insafına bırakamayız" diyerek nereye çekersen oraya gelecek bir laf söyledi.

ŞİMDİ DE KAYYUM SÖYLEMİ
Şimdi de başkanı terör suçundan tutuklanan Urla Belediyesi'ne devlet tarafından yasa gereği kayyum atanması konusunda benzer bir söyleme girdi. "Belediye meclis üyelerinden birisini halkın başkanı olarak seçeceğiz ve o bizim için belediye başkanı olacak. Karşı çıkışımız sadece mevzuata aykırılık değil, mevzuatın bizzat kendisinedir.
Buna isyan etmek boynumuzun borcudur" ifadesini kullandı.

KENDİSİNE ZARAR VERİYOR
Tabii doğal olarak şimdi yine tepkilerin hedefi oldu. Soyer'in bu söylemleri bence kendisine büyük zarar veriyor. Çünkü İzmirli, Soyer'i böyle ulusal siyasetle ilgili sert konuşmalar yapması için değil, bu kente hizmet için seçti. O yüzden de hepimiz kendisinden önce sokağımıza, mahallemize nihayetinde de kentimize hizmet getirmesini bekliyor ve ulusal siyaseti ilgilendiren bu tür meseleleri bırakıp hizmete odaklanmasını istiyoruz...
Gökdelen işi artık şova dönmedi mi Abdül Başkan?
İzmir'de Zorlu Holding'in Pasaport'a yapacağı gökdelen geçtiğimiz aylarda gündeme geldiğinde Konak Belediye Başkanı Abdül Batur'un verdiği ilk demeci okudunuz mu bilmiyorum ama ben hatırlatayım...
27 Kasım 2019'da bir internet sitesinde yer alan haberde Batur, aynen şöyle diyor: "Aslında burası yanlış bir karar ama mahkeme kararıyla, her şeyiyle doğru bir karar yasal açıdan baktığınızda... Hukuken yapılabilecek bir şey yok. Seçimlerden önce her gittiğim programda söylemişimdir:
Ruhsatını aldığı işe karışamayız ama benim dönemimde hiç kimse yüksek bina için bana gelmesin." ADETA ÜZERİNDE ZIPLIYOR
Yani Batur ilk başta ortada inşaat ruhsatını almış bir proje olduğu için yapılmasına karışmayacağını belirtiyordu. Ancak sonra birden "Bu gökdelen İzmir'in kalbine saplanmış bir hançerdir" çıkışı yaptı. Bu söylem çok prim yapınca dozajı iyice artırdı. Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'i de ikna ederek ruhsatın iptali için çalışma başlattı. Her gün gökdelene nasıl karşı olduğunu anlatıyor da anlatıyor. Şimdi de Konak'ta yaşayan 90 bin kişiye SMS gönderip gökdeleni soracakmış. Yani konunun üzerinde adeta zıplıyor.

KAHRAMANLIK ÇIKARMA ÇABASI
Bu gökdelenle ilgili fikirlerimi daha önce yazdım. Yapılır veya yapılmaz, buna nihayetinde yargı karar verir.
Herkes yargı kararına saygı göstermek zorundadır. Ancak birçok konuda başarılı bulduğum Batur'un bu işten bir kahramanlık çıkarmak için yaptıkları artık bir şova dönüştü gibi geliyor. Belli ki Başkan bu konuyu, gelecek seçimde Büyükşehir Başkan adaylığı için bir sıçrama tahtası yapmaya çalışıyor...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.