İzmir Büyükşehir Belediyesi'nde Başkan Tunç Soyer'in ilk icraat olarak "LGBTİ Dostu Belediyecilik" protokolü imzalamasının ardından kurulan ve kendisine LGBTİ ile aynı renklerden oluşan bir logo belirleyen 'Toplumsal Cinsiyet Eşitliği Komisyonu'yla ilgili tartışmalar biteceğe benzemiyor...
Çünkü, kafalardaki soru işaretleri bir türlü giderilemiyor.
İDDİALARI AKTARDIM
Bu köşede önceki gün 'Kadın Erkek Eştiliği' olarak kurulan komisyonun isminin bu şekilde değiştirilmesi ve LGBTİ renklerindeki logosuna yönelik tepkileri aktardım. Komisyonun 6 CHP'li üyesinin 'toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı kuruluşlara 'İzmir Büyükşehir Yıldızı verilmesi' talebiyle belediye meclisine bir önerge sunduğuna dikkat çektim. Virüs ile mücadele edilen bu günlerde böyle bir girişimin zamanlamasının yanlış olduğunu dile getirdim.
Önergede bu yıldızın verilmesi için 'tuvaletlerde toplumsal cinsiyet eşitliğine uygun tasarımlara yer verilmesi' şeklindeki maddeyle ilgili AK Parti cephesinden gelen "Acaba CHP'liler işyerlerinde kadınerkek tuvaletlerinin yanında 3. bir tuvalet yapılmasını mı istiyorlar?" sorusunu da aktardım. Bu arada yazıda AK Parti Grup Başkanvekili Özgür Hızal'ın "Soyer, bu tarz adımlarla imzaladığı o protokolün gereğini yerine getiriyor" şeklindeki iddiasına da yer verdim.
KÖKKILINÇ'TAN AÇIKLAMA
Bu yazının ardından komisyonun başkanlığını yürüten CHP Grup Sözcüsü Avukat Nilay Kökkılınç, bir açıklama gönderdi. Söz konusu önergeyi henüz Türkiye'de korona virüs ile ilgili vaka tespitleri başlamadan sunduklarını ifade eden Kökkılınç, isim değişikliği de dahil tüm çalışmalarını mevzuat ve Türkiye'nin tarafı olduğu uluslararası sözleşmeler çerçevesinde yürüttüklerini ifade etti. "Toplumsal cinsiyet eşitliği" ifadesinin kendi icatları olmadığını, yıllardır devletin ilgili bakanlıkları tarafından ifade edildiğini ve bunun uluslararası ilişkilere de yansımış bir söylem olduğunu kaydetti. Ayrıca, "Konunun doğrudan biyolojik cinsiyetlere muhtelif göndermeler ile '3.tuvalet yapımı mı isteniyor' sorusuna dek indirgenmesi bu alanda yaptığımız çalışmalara haksızlık" diye konuştu.
SOYER'İN SLOGANI
Kökkılınç'ın en dikkat çeken açıklamalarından biri ise komisyonun logosunda neden LGBTİ renklerinin tercih edildiği sorusuna cevap olabilecek bölümüydü.
Çünkü belki herşeyin bir açıklaması vardı ama birçok alternatif varken neden özellikle bu renklerin tercih edildiğinin yoktu.
Kökkılınç, "Çalışmalarımızdaki görsellerde Büyükşehir Belediye Başkanımızın seçim öncesi dillendirdiği 'Çok Renk; Çok Ses;
Çok Nefes' sloganını dikkate almaktayız" ifadesini kulandı.
DAYATMA HOŞ KARŞILANMAZ
Bu sözden "Büyükşehir'in 'Çok Renk;
Çok Ses; Çok Nefes'ten anladığı LGBTİ renkleriymiş" sonucunu çıkarmak yanlış olmaz. Kökkılınç ayrıca "Büyükşehir kimseyi ötekileştirmediği gibi eşit hizmet anlayışı ile de çalışmalarını sürdürecektir" ifadesini kullandı.
Geçen yazımda da söyledim, İzmir'de herkes birbirinin yaşam tarzına saygı duyar.
Ayrıca bugüne kadar 'Şu kimseleri ötekileştirin' diyen birini de duymadım. Dediğim gibi, durum böyleyken şehre kimse gizli gündem ile bir şeyler dayatmaya kalkmasın.