İzmir yıllarca CHP'yi sırtlayan şehir oldu. İstanbul ve Ankara'da Büyükşehir Belediye seçimlerini HDP ile ittifak kurarak kazanmadan önce CHP'nin en çok güç aldığı yer İzmir'di. Ancak İzmir'in son yıllarda CHP yönetimindeki ağırlığı giderek azaldı.
Dün CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun Parti Meclisi'nin 60 üyesi arasından seçtiği A Takımı açıklandı. 16 kişilik Merkez Yönetim Kurulu listesine bakıldığı zaman İzmir'den iki ismin girmiş görünüyor: İzmir Milletvekilleri Kılıçdaroğlu ve Selin Sayek Böke...
İKİSİNİN DE KENTLE İLGİSİ YOK
Ancak Kılıçdaroğlu ile Böke'nin İzmir'le milletvekili seçildikleri yer olması dışında hiçbir ilgisi yok.
İkisinin de bugüne kadar İzmir Milletvekili olduklarını ne hissettik ne de kentle ilgili bir meselenin çözümü için Ankara'da çalıştıklarını gördük. Yani İzmir'in CHP yönetiminde adı var ama kendisi yok diyebiliriz. Bu durum bir anlamda partideki "İzmir'den bir isme ne gerek var? Kent zaten banko CHP'ye oy veriyor, kimi koyarsan koy İzmirliler zaten sorgulamadan seçiyor" anlayışının tezahürü olarak da değerlendirilebilir.
Tabii madalyonun diğer bir yüzü de var. CHP İzmir Örgütü son dönemde güçlü siyasetçiler çıkaramaz oldu. Bu yüzden CHP yönetiminde İzmir'in ağırlığını kaybetmesi aynı zamanda il örgütünün eksikliği olarak da değerlendirilmeli.
SOYER VE BATUR'A MESAJ
Bu arada Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı yeni MYK ile İzmir'in yerel siyaseti için de mesaj vermiş olduğunu söylememiz gerekiyor. Çünkü Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, PM'ye soktuğu Rıfat Nalbantoğlu'nu, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve İl Başkanı Deniz Yücel de yine PM'ye girmesini sağladıkları Milletvekili Ednan Arslan'ı MYK'ya aldırmak istiyordu.
Kılıçdaroğlu'nun bu iki ismi de tercih etmeyerek İzmir örgütünde şu an önde olan iki yapı arasındaki dengeyi bozmamış oldu. Nalbantoğlu ve Arslan'dan hangisini MYK'ya alsa İzmir'de o ismin arkasındaki güç daha fazla hakimiyet kurma imkanına kavuşacaktı.
TUNCAY ÖZKAN VE EKİBİNİN GÖZÜ BAŞDANIŞMANLIKTA
CHP MYK'da kurultayda delegenin çizdiği ve Parti Meclisi'ne giremeyen Tuncay Özkan'dan boşalan medyadan sorumlu genel başkan yardımcılığı boş kaldı. Yine delegeden çizik yiyerek PM dışı kalan Ünal Çeviköz'den boşalan dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcılığı koltuğu da. Kılıçdaroğlu her iki genel başkan yardımcılığı için de atama yapmadı.
Özkan ve Çeviköz'ün MYK dışında, CHP liderinin başdanışmanı sıfatıyla görevlerine devam edebilecekleri konuşuluyor. Tabii Özkan'ın İzmir'deki ekibi de dört gözle bunu bekliyor. Çünkü Özkan özel bir görevle Genel Başkan'ın çevresinde kalmayı sürdürürse İzmir'de elde ettikleri gücü koruyabileceklerini düşünüyorlar.
Yoksa işleri çok zor çünkü...