• BUGÜNKÜ YENİ ASIR
  • Namaz Vakitleri
  • VavTv Canlı Yayın
‘4 gün yat, 3 gün çalış’ tipi başkanlık ERHAN GÜLENÇ

‘4 gün yat, 3 gün çalış’ tipi başkanlık

erhan.gulenc@yeniasir.com.tr Tüm yazıları
Giriş Tarihi: 28 Eylül 2020, 21:16

CHP İzmir'de son günlerde konuşulan ilginç bir olay var. O da şu:
İzmir'in büyük ilçelerinden birinin iş dünyası kökenli belediye başkanı, bu yaz Göcek'e demir atmış... Her bulduğu fırsatta soluğu Göcek'teki yatında alıyormuş. Hatta söylendiğine göre bu yaz çoğu zaman haftanın 4 gününü Göcek ve çevresindeki koylarda geçirmiş. Sadece 3 gün belediyeye gelmiş... Zaten bu başkanın göreve geldiğinde "7 gün 24 saat ilçe halkının hizmetinde olacağım" diye söz vermek yerine "Eşimden Cumartesi- Pazar hariç izin aldım" diye demeç verdiğini hatırlayınca "Bu söylenen doğrudur" diye düşündüm. Nitekim biraz araştırınca bu konuşulanın büyük ölçüde gerçeği yansıttığı bilgisine ulaştım. "Bakalım siz bu başkanın kim olduğunu tahmin edebilecek misiniz?" diyeceğim ama sizi uğraştırmayayım...
O başkan, Bornova Belediye Başkanı Mustafa İduğ...

KARŞIYAKA'DA TUHAF KAZA!
Karşıyaka Belediyesi'nde ise, son günlerin konusu Başkan Cemil Tugay'ın makam araçlarından biri olan Volvo marka otomobilin yaptığı kaza...
İddiaya göre kaza, başkana tahsisli makam aracı 16 Eylül'de Kent A.Ş'deki bir müdürü evine bırakırken Hatay'da gerçekleşiyor.
Tugay'ın aracı ağır hasar görüyor, hava yastıkları da açılıyor. Bunun üzerine hemen özel bir formül geliştiriliyor ve araç Volvo servisine değil Bayraklı'da bir oto tamircisine götürülüyor. Çünkü, servise gidilmesi halinde başkanın makam aracının perte ayrılacağından korkuluyor.
Buradan Belediye Başkanı Cemil Tugay'a soruyorum... Fotoğrafları sosyal medyada kazaların paylaşıldığı meşhur bir adrese bile düşen bu kaza ile ilgili ne yapacaksınız?
Bu kamu zararının peşine düşecek misiniz? Size tahsis edilmiş bir aracın bir şirket yetkilisini evine bırakma işinde kullanılmasıyla ilgili nasıl bir işlem yapacaksınız?

SOYER CESARET EDEMEDİ
İzmir'de 33 yıllık Hilton Oteli serüveninde kentin hakkı göz göre göre yendi.
Büyükşehir Belediyesi'nin bu iş için en değerli arsasını vermesine rağmen tek kuruş gelir elde edememesi dünya 'vurgun' tarihine bile geçecek nitelikte bir olay...
Başkan Tunç Soyer'in bu skandalın ortaya çıkmasının ardından masaya yumruğunu vurması lazımdı. Ancak O, buna cesaret edemedi. Sadece "Geçmişte yapılmış olan sözleşmenin yarattığı maddi kayıpları, yeni süreçte ortadan kaldırma kararlılığındayız.
Yeniden aynı şartlarda bir sözleşmeye asla müsaade etmeyeceğiz" diyerek toplumda biriken tepkiyi hafifletmeye çalıştı o kadar.
Oysa, bu işin üzerine gitmesi ve bu '5 yıldızlı kazığın' belediyedeki sorumluları kimlerse ortaya çıkarmak için soruşturma başlatması gerekirdi. Bununla da yetinmeyip İzmir'i bu kayba uğratanlara yönelik gerekirse alacak davaları açmalıydı. Ama o kolayı seçti ve "Burada kamunun zarara uğramasına yol açan bir cezai sorumluluk varsa da o bizim işimiz değil. Adli makamların görevi. Biz bu kısımla ilgilenmiyoruz" diyerek kestirip attı. Maalesef Soyer'in belediyeciliği 'halkla ilişkiler' çalışması olmaktan ileri geçemiyor, bu gidişle geçemeyecek de! Yazık bu İzmir'e...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.