CHP, kalesi gördüğü İzmir'de başkanı FETÖ üyeliğinden tutuklanan Urla Belediyesi'nin ardından yine CHP'li başkanı yolsuzluktan cezaevine giren Menemen Belediyesi'ni de kaybetti.
Urla'da CHP'li Burak Oğuz'un yerine kanun gereği kayyum atandı. Ancak CHP, 22 yıldır kesintisiz iktidarda olduğu Menemen'i, kendi meclis üyelerine bile sahip çıkamaması ve yöneticilerinin beceriksizliği yüzünden kaybetti.
ÜYELERİNE SAHİP ÇIKAMADILAR
31 üyeli belediye meclisinde 3 üyeye sahip İyi Parti ile birlikte toplam 18 oyu bulunan CHP, MHP'yle birlikte 12 üyesi bulunan AK Parti'yle girdiği yarışta 15- 15 berabere kaldı. İlk çekilen kuradan CHP'nin adayı Deniz Karakurt çıkınca yapılan bariz yanlışların üzeri örtüldü.
Ancak 3 meclis üyesine sahip çıkamayan CHP seçimin asıl kaybedeniydi. Nitekim o tartışmalı kura da mahkeme tarafından iptal edildi ve geçtiğimiz Çarşamba günü yapılan ikinci kuradan AK Parti'nin adayı Aydın Pehlivan çıkınca tablo CHP için tam bir hezimete dönüştü.
HERKES SUÇLU ARIYOR
Şimdi herkes partide suçlu arıyor.
Okların ilk hedefi de doğal olarak İl Başkanı Deniz Yücel... Neticede tutuklanan iki belediye başkanının aday olarak belirlenmesi sürecinde en aktif isimlerin başında o geliyordu. Defalarca Genel Başkan'la buluştu, konuştu. Üstüne Serdar Aksoy'un yolsuzluk iddialarının ayyuka çıkmasının ardından disiplin kuruluna gönderilmesinde de Yücel başrol oynadı. Ayrıca Menemen'de Aksoy'un yerine başkanvekilliğine aday gösterilen CHP'li meclis üyesi Deniz Karakurt isminin belirlenmesinde de onun etkisi büyüktü.
Deniz Yücel
SALICI VE TORUN'UN PAYI
Ancak bu isim, oy kullanacak meclis üyelerinin bazılarında ters etki yarattı.
Yücel'in adımları ve Karakurt'un adaylığı CHP'li meclis üyeleri arasında birlik oluşturamadı. Tabii Yücel'le birlikte İzmir'de başkanvekili seçimi öncesi meclis üyeleriyle bir araya gelen Genel Başkan Yardımcıları Oğuz Kağan Salıcı ve Seyit Torun'un sorumlular arasında yer aldığını da not düşmek lazım.
ÖRGÜTTE İKİ BAŞLILIK VAR
Öte yandan Yücel'in dışında bu hezimetin sorumlularının biri de Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'den başkası değil. O ve yardımcısı Mustafa Özuslu da Menemen'de başkanvekili adayının belirlenmesi sürecine müdahale ettiler. Bu açıdan Deniz Yücel'le çatışma içine girdiler. CHP İzmir'de en büyük zafiyet kaynağının, Yücel ve Soyer'in birbirleriyle anlaşamaması ve örgüt içinde bu nedenle ikili yapı oluşması olduğu bir kez daha görüldü.
DÖNEMİ TAMAMLAMASI ZOR
Neticede bu hezimetin ardından CHP'de birilerinin hesabı mutlaka ödemesi gerekiyor. Anlaşılan o ki, bu da Deniz Yücel olacak. Nitekim CHP İzmir Milletvekili Tacettin Bayır, "Yücel'in bilgisi ve donanımı da ancak bu kadarına yetti" diyerek ve İl eski Başkanı Kemal Karataş da "Yücel artık sözde il başkanıdır" açıklamalarıyla fitili ateşlediler. Hezimet ve parti içinden gelen baskılar nedeniyle Yücel'in görevinin başında dönem sonunu getirmesinin zor olduğu yorumları yapılıyor. Zaten Yücel'in il kongresinde delegelerin salt çoğunluğunun oyunu bile alamadığı da buna eklenirse çanların Yücel için çaldığı çok açık.