Karabağlar'da tepelik bir alanda devletin kendi arazisine kurmak istediği üniversite kampüsü ve dar gelirliler için toplu konut yapmayı planlamasıyla ilgili tartışmaları izliyorum da hayretler içerisinde kalıyorum. Dün de yazdım...
TOKİ 800 dönümlük kendi arazisinin 380 dönümünde İzmir Demokrasi Üniversitesi'ne bedava olarak dev bir kampüs yapacak.
Kalan bölümde ise, 750'si şimdiden belirlenen dar gelirli, dez avantajlı, ve şehit yakını Karabağlarlı aileler de kira öder gibi konut sahibi olacak. Ancak CHP'li Karabağlar Belediye Başkanı Muhittin Selvitopu ve İzmir Milletvekili Ednan Arslan, "Yaptırmayız" diye ayak diriyor.
SİZİN DERDİNİZ NE?
Neymiş, alanın tamamı üniversite kampüsü olsunmuş, konut yapılmasınmış. Dün de belirttiğim gibi, sanki deniz kenarında zenginler için lüks villalar inşa edilecek.
Kurası çekilen ve inşaatların başlayıp konut sahibi olmanın hayalini 750 vatandaş heyecanla beklerken Ednan Arslan'ın ettiği "Ya-pa-ma-ya-cak-sı-nız" sözü laf mı şimdi? Açıkçası, CHP cephesinden gelen bu açıklamaları okuyunca ister istemez, "Bu çağda bu kafa" dememek mümkün değil. Yahu İzmir'e böyle bir kampus kazandırılacak, dar gelirli konut sahibi olacak.
Yapılacak yer orman değil, yeşil alan değil.
Üstelik ilçeden 30 bin kişi bu konutlardan almak için başvurmuş ve bekliyor.
Karabağlar için piyango bu... Sizin derdiniz ne ben anlamıyorum?
ŞEHİR TİYATROSU'NA ERTEN'İN ATANMASI DOĞRU MU?
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Şehir Tiyatroları'nı kurmasını doğru buluyorum ve de destekliyorum. İzmir için çok önemli bir adım. İlk başta terör örgütü propagandası yapma suçundan hapis cezası aldığı haberleriyle gündeme gelen bir isimle yola çıkıldığı belirtildi ancak sonrasında bu düzeltildi. Fakat şimdi de Genel Sanat Yönetmeni tartışması çıktı. Belediye bu görev için zaten oluşturduğu Danışma Kurulu'nda da yer alan Devlet Tiyatroları eski Genel Müdürü Yücel Erten'i atadı. Erten'in tiyatro alanındaki yetkinliğini tartışmak İzmir'de kimsenin haddine değil. Benim hiç değil. Ancak atanma şekli ve böylesine yoğun bir tempo gerektiren bir iş için doğru bir isim mi, işte orada kafam biraz karışık.
DALGA MI GEÇİYORSUNUZ?
İzmir sivil toplum hayatının duayen isimlerinden Sancar Maruflu'nun da bu konuda çekincelerini ortaya koyduğu paylaşımı yankı uyandırdı. Öncelikle Belediye, genel sanat yönetmenliği adaylığı için çağrıda bulundu ve bu sektörde tanınmış 29 isim de buna inanıp göreve talip oldu. Ancak, bu genel sanat yönetmenini de belirlemek için kurulan Danışma Kurulu'nda yer alan ve dolayısıyla başvurusu da olmayan bir isim olan Yücel Erten bu göreve atandı. Maruflu'nun ve birçok tiyatrocunun dediği gibi bu atama, başvuru yapan isimlere yapılmış bir ayıp değil mi? Madem Erten ile yola devam edecektiniz ne diye insanları çağırdınız, başvuru yaptırdınız.
Siz bu insanlarla dalga mı geçiyorsunuz?
MEŞAKKATLİ VE YORUCU BİR GÖREV
Bir şeyleri kurmak meşakkatli ve yorucu bir iş. Hele böylesine önemli bir sanat dalı ile ilgili İzmir halkının yıllardır özlemini çektiği bir kurum oluşturuluyorsa daha da zor. Allah uzun ömür versin, 76 yaşında olan Erten, bilgi ve tecrübelerini danışma kurulunda aktarmaya devam etme imkanı varken neden böyle zorlu ve yorucu bir işin içine itildi anlamıyorum...
Umarız Erten görevinde başarılı olur ve İzmir güçlü bir Şehir Tiyatrosu'na kavuşur...
