Odalar! Çözümünüz varsa söyleyin yoksa susun!
İzmir'de gün geçmiyor ki, bir meslek odasından yapılmak istenen bir yatırıma, kent için atılmak istenen bir adıma itiraz gelmesin. Son bomba şu... Biliyorsunuz, İzmir'de 117 vatandaşın hayatını kaybettiği 30 Ekim 2020'deki depremin ardından aylardır evlerine giremeyen, konteynerlerde, yakınların evlerinde yaşamak veya yüksek kiralar ödemek zorunda olan depremzedeler var. İşte böyle bir ortamda Büyükşehir Belediyesi, vatandaşların hak kaybına uğramaması için AK Parti, CHP, MHP ve İyi Partili meclis üyelerinin tamamının oylarıyla "plan notları" üzerinden bir karar aldı. Eski imar planlarında binaların yüksekliği kat olarak değil metre olarak belirtildiği için müteahhitler 'kat sıkıştırması' yaparak 5 kat olacak yere 7 kat dikiyordu. Şu anki imar mevzuatına göre ise, hasar gördüğü için yıkılan o binanın yerine ancak 5 kat yapılabiliyor. Bu nedenle vatandaş mağdur oluyor. Oy birliği ile yapılan düzenleme ile yıkılan bina kaç katsa yerine yapılacak binanın da aynı kata sahip olmasının önü açıldı. Mağduriyet önlendi.
ŞEHİR PLANCILARI İTİRAZ ETTİ
Ancak, odalar durur mu! Şehir Plancıları Odası (ŞPO), yemedi içmedi oybirliğiyle hazırlanan plan notlarını yargıya taşıyacağını duyurdu. Ağızlarında yine aynı bakla var: Şehircilik ilkeleri, planlama esasları...Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, bunlara güzel bir cevap verdi. Dedi ki, "Gerçekten orada bir kentsel dönüşüme ihtiyaç var ve burada tek başına hükümetin, devletin yapması mümkün değil. Vatandaşın elini taşın altına sokması lazımdı biz bunun önünü açıyoruz. Varsa bu felaket karşısında bildikleri daha iyi bir çözüm onu söylesinler." Bu sözlere aynen katılıyorum... Buradan da ŞPO'ya sesleniyorum... Tamam, kentte kimse babasının çiftliği gibi at koşturmasın ama her şeyin de bir sınırı var... Bir rahat bırakın artık İzmir'i... Sürekli itiraz edeceğinize varsa bildiğiniz daha iyi bir çözüm söyleyin... Yoksa susun!
CHP'Lİ BAŞKANA HAPİS UYARISI!
Çeşme Belediye Başkanı CHP'li Ekrem Oran, kanunda yeri olmamasına rağmen 'korsan' olarak danışmanı ilan ettiği çocukluk arkadaşı Levent Veryeri ısrarından vazgeçmiyor. Ancak, iş bu kadar basit değil. Ekinoks Çevre ve Kültür Derneği'nin gönüllü avukatlığını yapan Ahmet Taşkın Aydın'dan bu konuda Oran'a çok önemli bir uyarı geldi. Aydın, "Başkanlık yetkisi ve mührünün kullanılması kanunla belirlenmiş ve ancak bu yetki sınırları içinde kullanılabilir. Buna rağmen resmen olmasa bile uygulama içinde belediye başkanlarının bazı kişilere sürekli olarak danışman unvanı kullandırması, ayrıcalık sağlaması, eğer TCK 262'da aranan şartlar bir araya gelmiş ise, 'Kamu görevinin usulsüz olarak üstlenilmesi suçu' teşkil eder" dedi. TCK 262'ye baktım, "Bu suçu işleyenler için 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası verilir" diyor. Yani Ekrem Başkan ve Sayın Veryeri! Dikkatli olmakta fayda var...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.