Talihsiz İzmir... Bu kentte 23 yıldır gazetecilik yapıyorum ancak şehre yapılacak büyük yatırımların hiçbirinin gönül rahatlığıyla yapılabildiğine şahit olmadım. Kim büyük bir proje gündeme getirse, hükümet de, iş adamları da, hep davalarla boğuşmak zorunda kaldı. Bu yüzden birçok büyük yatırım hayata geçirilemedi.
Son aylarda milyarlarca dolar yatırım getirecek Çeşme Projesi ile yine sağlık turizmi konusunda İzmir'in önünü açacak İnciraltı imar plan düzenleme çalışmaları da hedefte. Bu projeleri kim kıyısından köşesinden desteklerse, hemen tu kaka ilan ediliyor. Sanki bu projelere karşı çıkanlar en büyük çevreci... Buraların "kanunlar çerçevesinde", "doğaya da sahip çıkılarak yatırıma açılmasını" isteyenler ise, vatan haini!... Bu ne acımasız bir anlayış...
ALSANCAK TARTIŞILIYOR
En son tartışma konusu ise, İzmir Ticaret Odası Başkanı Mahmut Özgener'in Gürel ve Aliberti aileleriyle birlikte Özelleştirme İdaresi'nden satın aldıkları Alsancak'taki arazi... Özgener ve ortakları 7.7 dönümlük bu arsayı 28 kat imar izniyle rezidans yapmak için 2009'da 14 milyon 750 bin lira ödeyerek satın aldı. Tabii ki İzmir'in göbeğinde, tüm binaların en fazla 8 kat olduğu bir yere böyle bir proje yapılamazdı.
Nitekim, Özelleştirme İdaresi'nin burası için hazırladığı imar planları yüksek kat sayısı nedeniyle Danıştay tarafından iptal edildi.
OY BİRLİĞİYLE KABUL EDİLDİ
Bunun ardından alanla ilgili imar yetkisi belediyelere geçti. Mülk sahipleri, en son Büyükşehir Belediyesi'ne başvurdu ve burada 8 kat olan çevredeki emsal değeri çerçevesinde kendilerine imar izni verilmesini istedi. Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer'in de desteğiyle karar, bu şekilde Meclis'ten oy birliğiyle geçti.
Buna ilk itiraz, Büyükşehir Belediye Meclis Üyesi Taner Kazanoğlu'ndan geldi. "Rant" iddasında bulunan Kazanoğlu, gerekirse dava açacağını söyledi. Ardından Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi de imar planlarına dava açacağını duyurdu.
YATIRIMCILAR RAZI OLDU
Ben kimsenin avukatı değilim...
Ancak bir gazeteci olarak burada gördüğümü de objektif şekilde söylemek zorundayım... Birincisi İzmirlilerin tamamının oylarıyla seçilmiş bir Büyükşehir Meclisi var. Bu planlar, o Meclis'ten oy birliği ile geçti. AK Parti'den CHP'ye, MHP'den İyi Parti'ye kadar tüm partiler bu plana destek verdi. Çevredeki binalar 8 katlı olduğu için buraya da o kadar inşaat izni verildi. Bir de ortada sahibi kim olursa olsun 28 kat imar izniyle alınmış bir arsa var. Burayı alanlar sunulan bu şartlar nedeniyle bu parayı ödemiş. Yatırımcılar gelinen noktada buraya yüzde 20'den fazla inşaat alanı kaybıyla 8 katlık bina yapmaya razı olmuş durumda. Yani ortada öyle veya böyle bir mağduriyet de söz konusu...
KANUNLAR İZİN VERİRSE YAPILIR
Bu itirazı yapanlar aynı durumda kendileri olsalar, hatta orada değil 7.7 dönüm, sadece 100 metrekare yerleri bile olsa ne derlerdi, böyle itiraz edebilirler miydi merak ediyorum. Bu arada şu yanlış anlaşılmasın.
Tabii ki, yukarıda dile getirdiğimiz "mağduriyet" hukuksuz bir yatırım yapılmasına gerekçe olamaz. Hukuk her şeyin üzerinde.
Madem şimdi konu bir kez daha yargıya gidecek ve yargının kantarından geçecek, onu bekleyelim... Eğer yargı da onay verirse işadamlarının bu yatırımı yapmaları bence analarının ak sütü gibi helal. Ha, bu arada bunları söylediğim için beni de tu kaka ilan edeceklere buradan söylüyorum: Ben de en az sizin kadar çevreci ve İzmir sevdalısıyım...
Hatta belki de sizden bin kat fazla...