‘Halkın Bakkalı’ndan ‘Halk’ ismi çıkarılsın o zaman!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, sosyal demokrat geçiniyor.
Ama Soyer'in aklı fikri göz boyama ve kendi PR'ını yapmakta olduğu için sosyal demokratlığının da içi boş.
Örneğin kurduğu şu Halkın Bakkalı'na bakar mısınız?
Muhabirimiz gitti araştırdı... İlgili haberimizde de okuduğunuz gibi Halkın Bakkalı'nda birçok ürün maalesef marketlere göre çok daha pahalı. Oysa insan tabeladaki 'Halkın' yazısını görünce çok daha uygun fiyatlı ürünler bulmayı bekliyor.
BELEDİYENİN GÖREVİ BU DEĞİL
Şimdi kimse çıkıp da "Ama orada satılanlar organik" falan demesin... Bu organik sebze ve meyve konusunun da içi boşaltıldı. Kim neyi bulursa üzerine 'organik' yazıp satıyor. Hem belediyenin görevi halkın bütçesini rahatlatacak işler yapmaktır, gidip 'organik' adı altında pahalı ürün satmak değil... Eğer pahalı ürün satacaksan o zaman adını baştan 'Halkın' koymayacaksın. Eğer buna rağmen koyuyorsan da yaptığın düpedüz halkı kandırmaya çalışmaktan başka bir şey olmaz. O yüzden böyle devam edecekse 'Halkın' ismi o tabeladan çıkarılmalıdır.
ALYANAK VE TANSA ÖRNEĞİ
Bu arada halk belediyeciliği nasıl olur size İzmir'in efsane Belediye Başkanı İhsan Alyanak örneği üzerinden anlatayım.
Biliyorsunuz kendisi İzmir'de 'Tansa'ları kuran kişidir. Yani 'Tanzim Satış' mağazalarını... Alyanak'la yakından çalışmış bir isim olan sivil toplum duayeni Sancar Maruflu, Halkın Bakkalı ile gerçek bir sosyal demokrat belediyecilik örneği olan Tansa'ları karşılaştırdı.
Maruflu, her şeyden önce Tansa'ların Halkın Bakkalı gibi esnafa rakip olmadığını ifade etti ve şöyle devam etti:
HALK İÇİN CAN SİMİDİYDİ
"Tansa'lar halkın acil ihtiyacını karşılayan gerçek birer can simidiydi. Başkan Alyanak, toplumda neye ihtiyaç varsa gider direkt üretici firmalarla anlaşırdı.
Örneğin yağ gerekiyorsa gider Turyağ ile masaya oturur ve toptan ucuza yağ alırdı. Balıkesir'den gider et getirirdi.
Konya'dan bakliyat alırdı. Üzerine cüzi bir kar koyarak vatandaşa çok uygun fiyata satardı. Hem, esnafa rakip olmak bir yana, destek olurdu. Çünkü esnaf da burada satılan ürünlerden alır üzerine kendi masrafını koyup satardı. Halkın Bakkalı ise, birçok üründe marketlerden de pahalı. Halkçılık bu şekilde olmaz."
ÖNCE ESNAFA RAKİP OLMA
Maruflu'ya "Ama Tunç Başkan da esnafa destek için bazı adımlar attığını söylüyor" dediğimde ise, "Esnafa destek olmak istiyorsa önce esnafa rakip olmamalı, onunla rekabet etmemeli" dedi. Maruflu, aynı şekilde Büyükşehir tarafından Kültürpark ve Kadifekale'de kurulan üretici pazarlarında da bir göz boyama olduğunu söyledi. "Oralarda satılan ürünlerin de çok az bir kısmı üreticiden geliyor. Gıda Çarşısı'ndan alınan ürünleri üretici pazarı adı altında millete satıyorlar" diye konuştu.
İzmir'de bu dönemin adı, "yapıyormuş gibi yapmak dönemi" olarak geçecek.
Tıpkı Halkın Bakkalı'nda da hesapta halka ucuz ürün satıyormuş yapmak gibi...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.