CHP İzmir'de kaynıyor ve İl Başkanı Deniz Yücel, örgüte bir türlü hakim olamıyor. Bu köşede geçtiğimiz günlerde CHP'de Menemen ve Tire İlçe Başkanlarının ardından Torbalı İlçe Başkanı Erol Günaydın'ın da İl Başkanlığı tarafından görevden alınması ile ilgili değerlendirmelerde bulunduk. Menemen İlçe Başkanı Turan Erdoğan'ın ardından Günaydın'ın da belediye meclisinde yapılan başkanlık seçiminde CHP içinde verilen fireler ve yaşanan sorunlar nedeniyle görevden alındığına dikkat çektik ve "Menemen ve Menderes'te yaşanan süreçte bu iki ilçe başkanı suçlu da süreçleri bizzat yöneten Deniz Yücel sütten çıkmış ak kaşık mı?
Partide herkes suçlu, bir tek Deniz Yücel ve yancıları mı hatasız?" dedik...
ALTINCI İLÇE BAŞKANI DA GİTTİ
Bu yazımızın ardından dün de Bayraklı İlçe Yönetimi'nde 10 istifa geldi ve Pınar Susmuş'un ilçe başkanlığı da düşmüş oldu.
Böylece Yücel'in ikinci başkanlık döneminde öyle veya böyle giden ilçe başkanı sayısı 6'yı buldu. Örgüt kaynıyor... İl Başkanı Deniz Yücel, İzmir örgütünü yönetemiyor.
Urla Belediye Başkanlığı gitti, Menemen Belediyesi AK Parti'ye verildi. Torbalı Belediyesi de son anda CHP'de kaldı. İlçe yönetimlerinde art arda istifalar yaşanıyor.
SOYER İLE DE ANLAŞAMIYOR
Bu arada Gaziemir'de büyük kavga var. İlçe Başkanı Kasım Özkan, diğer yanda Belediye Başkanı Halil Arda var...
CHP İzmir'de örgüt iki parçaya ayrılmış durumda. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer ile İl Başkanı Yücel'in birbirleriyle anlaşamadığı herkesin bildiği bir gerçek. İki Başkan da birbirini istemiyor.
Koordinasyon yok. Hal böyleyken Deniz Yücel niye hala görevde? Eğer birilerinin görevden alınması gerekiyorsa içlerinde Deniz Yücel'in de olması gerekmiyor mu? Tek aday olduğu seçimde oy kullanan delegelerin yarısının bile oyunu alamamış bir İl Başkanı, CHP ve lideri Kılıçdaroğlu için bu kadar mı değerli?
Dervişoğlu:
HİÇBİR AKRABAM YERLEŞTİRİLMEDİ
Yeni Asır'ın İyi Parti İzmir Teşkilatı'nda İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar'ın ve birçok ilçe başkanının çocuk veya yakınlarını Büyükşehir Belediyesi'nde işe yerleştirdikleri haberi konuşulmaya devam ediyor. Parti içinden gelen telefon ve ihbarlar da sürüyor. Dünkü yazımızda partililerden gelen ihbarlarda İyi Parti İzmir Milletvekili ve TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu'nun birçok yakınının da belediyede işe yerleştirildiği iddialarında da bulunulduğunu yazmıştık. Buna bağlı olarak da İl Başkanı Kırpınar'a yönelttiğimiz sorular arasında "İşe yerleştirilenler arasında Müsavat Dervişoğlu'na yakın isimler var mıdır, varsa kaç kişidir?" maddesine de yer vermiştik. Yanıt bizzat Dervişoğlu'ndan geldi. Dervişoğlu aradı ve "Benim hiçbir akrabam bırakın İzmir Büyükşehir Belediyesini Türkiye'nin hiçbir yerinde referansımla işe sokulmamıştır" dedi.
'ŞAHSIMA ATILAN İFTİRADIR'
"Milletvekili olarak bana gelen tüm iş taleplerini devletin resmi kurumlarına, bütün belediyelere ve özel sektöre iletiyorum.
Bunların içinde işe girenler var ise bir kişinin ekmek kazanmasının bahtiyarlığını yaşıyorum" diyen Dervişoğlu, "Ben iş arayan her vatandaşın partisine bakmadan onun bir ekmek sahibi olmasına aracılık etmekle de mükellefim. Kimseye özel bir referans mektubu yazmıyorum. 'Akrabalarını işe soktu' iddiası benim şahsıma yapıştırılmak istenen bir iftiradır. Ben İzmir'in milletvekiliyim. Bütün İzmirliler benim yakınımdır. Beni iş ve ekmek sahibi olmak için aracı kılmak için çalışanlar parti ayrımı yapmaksızın yanındayım. Bütün İzmir'in referansıyım" diye konuştu.