İzmir'deki Büyükşehir ve ilçe belediyelerin halini ve CHP içinde bu belediyeler üzerinden yapılan çıkar kavgalarını gördükçe, açık söylüyorum, midem bulanıyor. Belediyeler resmen arpalık haline getirilmiş. Başkanlar başta olmak üzere partide gücü yeten herkes, kendi yakınları ve yandaşlarını belediyelere dolduruyor. Tüm belediyelerde kadrolar şişmiş de şişmiş. Milletin parası İzmirli için yapılacak hizmetlere harcanacağına belediyelere doldurulan yandaşlara veriliyor. Arada bankamatikçiler kol geziyor. Pazarlıklar, peşkeşler ne ararsan var...
AMAÇLARI İKTİDAR DEĞİL
İşte dün ortaya çıkan rezalet... CHP'li bir grup genç Büyükşehir Belediyesi önünde "Her istediğinizi yaptık ama bize verdiğiniz iş sözünü tutmadınız" diyerek eylem yaparken diğer yandan ortaya çıkan ses kaydında CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e küfürler saydırıyor. Kendi adamlarını işe almadıkları gerekçesiyle Batur ve Soyer'e demediğini bırakmıyor. Ses kaydının detaylarını okuyunca insan, CHP'de ilçe başkanlarının, il başkanının, örgütün iktidar olma diye bir hedefi olmadığını net bir şekilde görüyor. Bütün dertleri, belediyeleri yağmalamak, eşi, dostu işe sokmak, bireysel egemenliklerini pekiştirmek... Biraz daha palazlananlar da ihale peşine düşüyor. Yazıklar olsun... Bunlardan hizmet falan beklenmez... Bunlar "Nasıl olsa İzmirlinin alternatifi yok. Oylarını gelip tıpış tıpış yine bize verecekler" rahatlığıyla belediye kaynaklarını tarumar ediyorlar.
İZMİRLİ ARTIK DERS VERMELİ
Peki İzmirli ne zaman uyanacak? Şu parti, bu parti demiyorum, isteyen istediği partiyi destekleyebilir, ancak İzmirlinin artık bu kokuşmuş siyaset ve siyasetçilere karşı tavrını mutlaka ortaya koyması gerekiyor... İzmirli, kendi sırtı üzerinden ganimet paylaşımı yapan bu tiplere gereken dersi vermeli...
PİŞKİNLİĞİN BÖYLESİ!
Abdül Batur ve Tunç Soyer'e ettiği küfürler deşifre olan CHP Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu'nun pişkinliğine ve CHP İl yönetiminin acizliğine de ayrı bir parantez açmak gerekiyor. Dün bu yazıyı kaleme aldığım saat olan 18.00 itibariyle Gruşçu, İl Yönetimi tarafından görevden alınmamıştı. Kendisi ise, istifa etmeyeceğini söyleyerek kasedin sızdırılmasıyla ilgili yargıya gideceğini açıkladı. Bu nasıl bir utanma duygusu yoksunluğudur anlamıyorum. Bu ses kaydının ardından hiçbir şey olmamış gibi yollarına devam edebileceklerini mi sanıyorlar? (Not: Gruşçu, bu yazı yazıldıktan sonra saat 20.00 itibariyle doğru olanı yaptı ve istifa etti.
PEKİ SEN NİYE ZAM YAPIYORSUN SOYER?
Artık şuna kesin kanaat getirdim Tunç Soyer, alemi kör, milleti sersem sanıyor. Çünkü sadece şu su zammı ve katı atık bedelleri konusunda yaptığı şova bakmak bile bu kanaate varmak için yeterli. Kendisi yeni yıldan itibaren suya yüzde 40'a varan oranda zam yapmaya çalışırken vatandaş tepki göstermesin diye ilçe belediyelerin katı atık bedellerini İZSU faturalarından çıkarmak için girişim başlattı. Ancak tepki görünce, bu defa ilçe belediye başkanlarını, katı atık bedellerine zam yapmamaya zorlamak istedi. Üzerine "Ben istedim katı atık bedeline zam yapılmayacak" diye tweet atıp kahraman rolüne soyundu. Ancak kendi partisinden Ödemiş Belediye Başkanı Mehmet Eriş "Ne münasebet, ben zam yapacağım" diye ortaya çıkıverdi... Böylece Soyer'in şovu da güme gitti. Eğer konu zam ise, sen neden suya yüzde 40'a oranlarda zam yapıyorsun Tunç Efendi? Önce bunun bir cevabını ver...